Konfüçyüs, "Güzel birine duyulan aşk uyarınca insanın zihnine bakıp orada ne görmüşse ona göre davranma aşkına henüz şahit olmadım." diyordu. Elinizdeki bu kitap, Konfüçyüs'ün görmedim dediğinin ne anlama geldiğini İslam inancının ululuğu ile kavramaya çalışan, Türk şiirinin iki müstesna ismi Fuzûlî ve Sezai Kârakoç'un Leyla ile Mecnun'lan üzerine mukayeseli bir inceleme. Mecnun için Leyla'ya, Leyla için Mecnun'a bakmayı işaret ettiği gibi, Türk şiirinin kendine has seyrinin de bir ifadesi. Ülkemizde mukayeseli edebiyat incelemelerinin durumu düşünüldüğünde, ele aldığı konu kadar ele alış yöntemiyle dikkate değer. Aşk, şiir, Fuzûlî, Sezai Karakoç demişken, Yunus'u anmamak olmazdı: "Söz ıssı sözün alır, suret toprakta kalır Her kim bu halı bilir, kendi özünden vaz gelir Aşk benliğim iletti, akıl dört yana dağıttı Yunus'a yükü yetti, bilmeyene az gelir"
Konfüçyüs, "Güzel birine duyulan aşk uyarınca insanın zihnine bakıp orada ne görmüşse ona göre davranma aşkına henüz şahit olmadım." diyordu. Elinizdeki bu kitap, Konfüçyüs'ün görmedim dediğinin ne anlama geldiğini İslam inancının ululuğu ile kavramaya çalışan, Türk şiirinin iki müstesna ismi Fuzûlî ve Sezai Kârakoç'un Leyla ile Mecnun'lan üzerine mukayeseli bir inceleme. Mecnun için Leyla'ya, Leyla için Mecnun'a bakmayı işaret ettiği gibi, Türk şiirinin kendine has seyrinin de bir ifadesi. Ülkemizde mukayeseli edebiyat incelemelerinin durumu düşünüldüğünde, ele aldığı konu kadar ele alış yöntemiyle dikkate değer. Aşk, şiir, Fuzûlî, Sezai Karakoç demişken, Yunus'u anmamak olmazdı: "Söz ıssı sözün alır, suret toprakta kalır Her kim bu halı bilir, kendi özünden vaz gelir Aşk benliğim iletti, akıl dört yana dağıttı Yunus'a yükü yetti, bilmeyene az gelir"