Franco sonrası İspanyol edebiyatının en parlak yazarlarından biri olan Anonio Munoz Molina'nın "Eleştiri Ödülü" (Premio de la Critica) ile "Ulusal Edebiyat Ödülü"nü (Premio Nacional de Literatura) alan, bir blues kadar acılı, insan ruhunun derinliklerinde dolaşan ve "anlatacak bir şeyi" olan romanı... Madrid'in bir barında, bir sohbet sırasında, eski bir caz müzisyeni, bir sanat eseri dolandırıcılığına karışmış Lucrecia adlı gizemli bir kadınla yaşadığı bir aşk serüvenini anlatır. Madrid, San Sebastian ve öykünün sona erdiği Lizbon arasında, barlarda ve otel odalarında yitik kişilerin yazgıları bir ağ benzeri birbirine karışır; sanki kahramanların hepsi bir karşılıklı büyülenmeye teslim olmuşlardır: Anlatıcının yakın dostu piyaniste, piyanistin efsanevi trompetçi Billy Swann'a, Lucrecia'nın kendisini kullanan kaçakçılara duyduğu büyülenme. Tıpkı Lizbon'da Kış'ın yazarı Antonio Munoz Molina'nın Amerikan kara sineması ve caz dünyası karşısında büyülenmesi gibi... Roman karanlık ve yağmurlu, neredeyse anonim bir İspanya'da ve büyülü kent Lizbon'da geçiyor; bir bilmece gibi tasarlanıp bir düş gibi sunuluyor.
Franco sonrası İspanyol edebiyatının en parlak yazarlarından biri olan Anonio Munoz Molina'nın "Eleştiri Ödülü" (Premio de la Critica) ile "Ulusal Edebiyat Ödülü"nü (Premio Nacional de Literatura) alan, bir blues kadar acılı, insan ruhunun derinliklerinde dolaşan ve "anlatacak bir şeyi" olan romanı... Madrid'in bir barında, bir sohbet sırasında, eski bir caz müzisyeni, bir sanat eseri dolandırıcılığına karışmış Lucrecia adlı gizemli bir kadınla yaşadığı bir aşk serüvenini anlatır. Madrid, San Sebastian ve öykünün sona erdiği Lizbon arasında, barlarda ve otel odalarında yitik kişilerin yazgıları bir ağ benzeri birbirine karışır; sanki kahramanların hepsi bir karşılıklı büyülenmeye teslim olmuşlardır: Anlatıcının yakın dostu piyaniste, piyanistin efsanevi trompetçi Billy Swann'a, Lucrecia'nın kendisini kullanan kaçakçılara duyduğu büyülenme. Tıpkı Lizbon'da Kış'ın yazarı Antonio Munoz Molina'nın Amerikan kara sineması ve caz dünyası karşısında büyülenmesi gibi... Roman karanlık ve yağmurlu, neredeyse anonim bir İspanya'da ve büyülü kent Lizbon'da geçiyor; bir bilmece gibi tasarlanıp bir düş gibi sunuluyor.