Başka bir hafta sonu olsa, bedenim çok daha çabuk bulunurdu. Etrafa yayılan koku bile tek başına bir otel çalışanını harekete geçirirdi fakat Summer Tentacular en yoğun dönemindeydi. Providence'ın tuhaf ve ırkçı pulp-yazarı Howard Phillips Lovecraft'la ilgili edebiyat konferansı galası için gelen katılımcılar, bir araya geldikleri her köşede toplu halde esrar tüttürmeye pek bir meraklıydılar.
Eğer Summer Tentacular konusundaki sözlerim kulağa biraz asabi geliyorsa, şu an bir maktul olduğumu, kongredeki birinin beni öldürmüş bulunduğunu belirtmek isterim. Ne olduğunu göremedim ama hissetmedim diyemem; ölümümün gerçekleşmesinden önceki birkaç ümitsiz saniye boyunca hissettiğim şey… şey, aslında henüz bir yere gitmedim, hâlâ buradayım; fakat öncesinde olduğum şekilde değil.
Ölüm böyle bir şey mi? Vücudun bir yerlerinde yüzen bilincin, kişinin kulakları çürüyüp yok olana kadar her şeyi duyması, fakat buna karşın görememe, konuşamama veya hareket edememe hali mi? Şu an mezarlıkta gömülü olan her ölü, dünyayı bu şekilde mi deneyimliyor? Beni her kim öldürdüyse, bunu yeteri kadar becerememiş olmalı. İyi de, ölümden sonra buna ne kadar süre boyunca katlanıyoruz? Bedenim soğuduğunda beynim de duracak mı, yoksa ben tüm sinir uçlarım çürüyene kadar sonunun ne olacağını bilmediğim bu durumda şuurumla birlikte bekleyecek miyim? Son cümlemdeki ben, boş bir evrene mi, yoksa başarısızlığa mı gönderme yapmakta?
Cinayetime kapı açan olayları yeniden yapılandırmam akademik bir alıştırma benim için. Ne adalet, ne de intikam arıyorum. Sonuç olarak öldüğümüzde ne olduğunu biliyorum. Çok geçmeden sorumlular da buraya gelecek; sen de geleceksin. Bekliyorum.
Başka bir hafta sonu olsa, bedenim çok daha çabuk bulunurdu. Etrafa yayılan koku bile tek başına bir otel çalışanını harekete geçirirdi fakat Summer Tentacular en yoğun dönemindeydi. Providence'ın tuhaf ve ırkçı pulp-yazarı Howard Phillips Lovecraft'la ilgili edebiyat konferansı galası için gelen katılımcılar, bir araya geldikleri her köşede toplu halde esrar tüttürmeye pek bir meraklıydılar.
Eğer Summer Tentacular konusundaki sözlerim kulağa biraz asabi geliyorsa, şu an bir maktul olduğumu, kongredeki birinin beni öldürmüş bulunduğunu belirtmek isterim. Ne olduğunu göremedim ama hissetmedim diyemem; ölümümün gerçekleşmesinden önceki birkaç ümitsiz saniye boyunca hissettiğim şey… şey, aslında henüz bir yere gitmedim, hâlâ buradayım; fakat öncesinde olduğum şekilde değil.
Ölüm böyle bir şey mi? Vücudun bir yerlerinde yüzen bilincin, kişinin kulakları çürüyüp yok olana kadar her şeyi duyması, fakat buna karşın görememe, konuşamama veya hareket edememe hali mi? Şu an mezarlıkta gömülü olan her ölü, dünyayı bu şekilde mi deneyimliyor? Beni her kim öldürdüyse, bunu yeteri kadar becerememiş olmalı. İyi de, ölümden sonra buna ne kadar süre boyunca katlanıyoruz? Bedenim soğuduğunda beynim de duracak mı, yoksa ben tüm sinir uçlarım çürüyene kadar sonunun ne olacağını bilmediğim bu durumda şuurumla birlikte bekleyecek miyim? Son cümlemdeki ben, boş bir evrene mi, yoksa başarısızlığa mı gönderme yapmakta?
Cinayetime kapı açan olayları yeniden yapılandırmam akademik bir alıştırma benim için. Ne adalet, ne de intikam arıyorum. Sonuç olarak öldüğümüzde ne olduğunu biliyorum. Çok geçmeden sorumlular da buraya gelecek; sen de geleceksin. Bekliyorum.