Lulua-Narina Koyu, Kastamonu'nun Cide ilçesindeki harika sahil Şerididir. Usta bir elden çıkmış, mücevherler gibi çakıltaşları, işsiz bir şafak ve grupta yanan bir deniz. Harika renkler... Bütün bu güzellikler benim. Şehir Kulübünü dolduran kalabalığı kıyıya indirmek olanaksız. Bir kamelya yaptım kendime ve artık benim olan olağanüstü güzelliğe sahip olan bu koya (Lulua-Narina Koyu) adını verdim. Cideli şair arkadaşım Rıfat Ilgaz'a danışmadan böyle bir girişimde bulunduğum için özür dilerim. Lulua-Narina cennetinde 1956'da yaz boyu çakıl taşı topladım. Şiirler yazdım. Grubu seyrettim. Mutlu oldum. Son Yaprak Penceremin önünde bir kavak ağacı, Gizlisi saklısı yok, çırıl çıplak... En yüksek dalın ucunda sarı bir gül gibi Rüzgarlara ve soğuğa direnen son yaprak çırpınmaktadır. Sen üzülme kavak ağacı, Sen üzülme Baharla birlikte Binlerce yeşil yaprak süsleyecek dallarını Bekle yarını.. Yarını bekle...
Lulua-Narina Koyu, Kastamonu'nun Cide ilçesindeki harika sahil Şerididir. Usta bir elden çıkmış, mücevherler gibi çakıltaşları, işsiz bir şafak ve grupta yanan bir deniz. Harika renkler... Bütün bu güzellikler benim. Şehir Kulübünü dolduran kalabalığı kıyıya indirmek olanaksız. Bir kamelya yaptım kendime ve artık benim olan olağanüstü güzelliğe sahip olan bu koya (Lulua-Narina Koyu) adını verdim. Cideli şair arkadaşım Rıfat Ilgaz'a danışmadan böyle bir girişimde bulunduğum için özür dilerim. Lulua-Narina cennetinde 1956'da yaz boyu çakıl taşı topladım. Şiirler yazdım. Grubu seyrettim. Mutlu oldum. Son Yaprak Penceremin önünde bir kavak ağacı, Gizlisi saklısı yok, çırıl çıplak... En yüksek dalın ucunda sarı bir gül gibi Rüzgarlara ve soğuğa direnen son yaprak çırpınmaktadır. Sen üzülme kavak ağacı, Sen üzülme Baharla birlikte Binlerce yeşil yaprak süsleyecek dallarını Bekle yarını.. Yarını bekle...
