O, Hermine'ydi. Gazi Paşa'nın hüzünlü âşığı. "Tıpkı bir bahar dalını andırıyorsun!" demişti Hermine'ye, Gazi Paşa. "Seni çok sevdim, küçük kız. Sanki benim kalbime işledin. Sen henüz açılmamış, saf, taze bir çiçeksin! Yetiştirilmesi gereken özel bir çiçek!" diye duygularına değinmişti. Hermine'de, Gazi Paşa'sını çok büyük bir aşkla sevmişti: "Oysa şimdi sana âşığım, delicesine âşığım!" diyordu Paşa'sının resmine bakarak. Ama; "Cinayet hariç, her şey!" diye gürlemişti İsmet Paşa. "Her ne şekilde olursa olsun; bu durumu bir şekilde engellemeliyiz!" demişti. İsmet Paşa'nın dediği oldu. Hermine, Paşa'sına ulaşamadı. Ve Hermine'nin ruhu, bitimsiz, zifiri karanlıklar içinde kaldı. Geçmiş yaşamların unutulmuş sayfalarını merak edenlere Nehir Roggendorf'un ilginç romanı, Gazi'nin Hüzünlü Aşığı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan, o aşkı anlatıyor!
O, Hermine'ydi. Gazi Paşa'nın hüzünlü âşığı. "Tıpkı bir bahar dalını andırıyorsun!" demişti Hermine'ye, Gazi Paşa. "Seni çok sevdim, küçük kız. Sanki benim kalbime işledin. Sen henüz açılmamış, saf, taze bir çiçeksin! Yetiştirilmesi gereken özel bir çiçek!" diye duygularına değinmişti. Hermine'de, Gazi Paşa'sını çok büyük bir aşkla sevmişti: "Oysa şimdi sana âşığım, delicesine âşığım!" diyordu Paşa'sının resmine bakarak. Ama; "Cinayet hariç, her şey!" diye gürlemişti İsmet Paşa. "Her ne şekilde olursa olsun; bu durumu bir şekilde engellemeliyiz!" demişti. İsmet Paşa'nın dediği oldu. Hermine, Paşa'sına ulaşamadı. Ve Hermine'nin ruhu, bitimsiz, zifiri karanlıklar içinde kaldı. Geçmiş yaşamların unutulmuş sayfalarını merak edenlere Nehir Roggendorf'un ilginç romanı, Gazi'nin Hüzünlü Aşığı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan, o aşkı anlatıyor!