Bard & Söderqvist, Netokratlar ve Küresel İmparatorluk kitaplarında yer alan radikal hipotezleri anlatarak geçirdikleri sekiz yıllık dünya turunun sonunda bir üçüncü kitap ile Fütürika Üçlemesini noktalamaya karar verdiler. İki düşünür, bu kitaplarıyla kendi uluslararası izleyici kitlelerinden gelen sayısız sorunun hiç değilse bir bölümünü yanıtlamayı amaçlıyordu. İşte, üçlemenin bu son bölümü, Makine Bedenler başlığını taşımaktadır. Yapıt, İnteraktivite Çağında Bireyin Ölümüne ilişkin olarak yinelenen sorulardan yola çıkar. Yazarlar burada Descartes'ın eski makine beden kavramını bulup ortaya çıkartır ve yeni, gelişmekte olan paradigmaya uygun, insanlığın son derecede anti-kartezyen, materyalist bir imgesinin temeline dönüştürürler. İnsanlar, beden, yalnızca bir bedenden (Nietzsche'nin işaret ettiği gibi, bağımsız ancak ahlak açısından sorumlu bir ruhun kısıtlamalarından özgür) ibaret olduklarının farkına varmakla kalmamış, çağımızda tek ve aynı bedende çoklu kişilikler geliştirme kapasitesine de ulaşmıştır. Bu durum hem gereklidir hem de sonuçta iktidar ve başarının anahtarıdır. Ne de olsa Makine Bedenler Çağına girmekteyiz.
Bard & Söderqvist, Netokratlar ve Küresel İmparatorluk kitaplarında yer alan radikal hipotezleri anlatarak geçirdikleri sekiz yıllık dünya turunun sonunda bir üçüncü kitap ile Fütürika Üçlemesini noktalamaya karar verdiler. İki düşünür, bu kitaplarıyla kendi uluslararası izleyici kitlelerinden gelen sayısız sorunun hiç değilse bir bölümünü yanıtlamayı amaçlıyordu. İşte, üçlemenin bu son bölümü, Makine Bedenler başlığını taşımaktadır. Yapıt, İnteraktivite Çağında Bireyin Ölümüne ilişkin olarak yinelenen sorulardan yola çıkar. Yazarlar burada Descartes'ın eski makine beden kavramını bulup ortaya çıkartır ve yeni, gelişmekte olan paradigmaya uygun, insanlığın son derecede anti-kartezyen, materyalist bir imgesinin temeline dönüştürürler. İnsanlar, beden, yalnızca bir bedenden (Nietzsche'nin işaret ettiği gibi, bağımsız ancak ahlak açısından sorumlu bir ruhun kısıtlamalarından özgür) ibaret olduklarının farkına varmakla kalmamış, çağımızda tek ve aynı bedende çoklu kişilikler geliştirme kapasitesine de ulaşmıştır. Bu durum hem gereklidir hem de sonuçta iktidar ve başarının anahtarıdır. Ne de olsa Makine Bedenler Çağına girmekteyiz.