“Mantıku't Tayr”, tasavvufun sembolik lisanı olan “kuş dili”ni, kuşların merkezde olduğu bir anlatım biçimi ile ele alan alegorik bir eser olarak dikkat çeker. Müellif, Tasavvuf'un en önemli unsurlarından biri olan seyr-i süluk mefhumunu, kuşların dünyasında anlatma yoluna giderken, anlatım biçimini hem doğrudan doğruya nasihatler, hem de bazı hakikatlerin yüklendiği özel semboller üzerine kurmuştır.
Abdullah Akın'ın Sonsözüyle
"Merhaba ey doğru yolun kılavuzu ve gerçekte her vadinin haber götürücüsü olan Hüdhüd!
Sebe sınırlarına varman, Süleyman ile kuşdili konuşman ne kadar da hoş."
“Mantıku't Tayr”, tasavvufun sembolik lisanı olan “kuş dili”ni, kuşların merkezde olduğu bir anlatım biçimi ile ele alan alegorik bir eser olarak dikkat çeker. Müellif, Tasavvuf'un en önemli unsurlarından biri olan seyr-i süluk mefhumunu, kuşların dünyasında anlatma yoluna giderken, anlatım biçimini hem doğrudan doğruya nasihatler, hem de bazı hakikatlerin yüklendiği özel semboller üzerine kurmuştır.
Abdullah Akın'ın Sonsözüyle
"Merhaba ey doğru yolun kılavuzu ve gerçekte her vadinin haber götürücüsü olan Hüdhüd!
Sebe sınırlarına varman, Süleyman ile kuşdili konuşman ne kadar da hoş."