Marksist-Leninist felsefe, nesnel gerçeklik ile biline arasındaki karşılıklı ilişkiyi, doğanın, toplumun ve insan düşüncesinin evrensel yasalannı ve bunların yanı sıra, insanın pratik ve bilişsel faaliyetlerini yöneten yasaları inceleyen tutarlı bir bilimsel teoridir.
Marksist-Leninist felsefe; tarihsel misyonu, insanın insan tarafından sömürülmesini ortadan kaldırmak ve sınıfsız komünist bir toplumu inşa etmek ve böylece. her bireyin çok yönlü gelişimini, maddi ve kültürel gereksinimlerinin tam olarak karşılanmasını garanti altına almak olan isçi sınıfının dünya görüsüdür. Aynı zamanda, gerçekliğin kavranmasının ve devrimci biçimde yeniden oluşturulmasının genel bir yöntemidir.
Bu nedenle Marksist-Leninist felsefeyi öğrenmek, onun yasalanna ve ilkelerine hâkim olmak, sömürüyü sona erdirmek ve yeni bir sınıfsız toplumu inşa etmek için uğrasan emekçilerin önemli bir görevidir.
Marksist-Leninist felsefe, nesnel gerçeklik ile biline arasındaki karşılıklı ilişkiyi, doğanın, toplumun ve insan düşüncesinin evrensel yasalannı ve bunların yanı sıra, insanın pratik ve bilişsel faaliyetlerini yöneten yasaları inceleyen tutarlı bir bilimsel teoridir.
Marksist-Leninist felsefe; tarihsel misyonu, insanın insan tarafından sömürülmesini ortadan kaldırmak ve sınıfsız komünist bir toplumu inşa etmek ve böylece. her bireyin çok yönlü gelişimini, maddi ve kültürel gereksinimlerinin tam olarak karşılanmasını garanti altına almak olan isçi sınıfının dünya görüsüdür. Aynı zamanda, gerçekliğin kavranmasının ve devrimci biçimde yeniden oluşturulmasının genel bir yöntemidir.
Bu nedenle Marksist-Leninist felsefeyi öğrenmek, onun yasalanna ve ilkelerine hâkim olmak, sömürüyü sona erdirmek ve yeni bir sınıfsız toplumu inşa etmek için uğrasan emekçilerin önemli bir görevidir.