Çalışmalarını uzun zamandır kriminoloji alanına hasreden Cowling, aynı zamanda Marksizm üzerine yapılan yıllık bir yayının da editörlüğünü üstlenmiştir. Bu kitap yalnızca bir Marksist kriminoloji kitabı değildir. Bir başka deyişle, kriminoloji ve ceza hukuku alanındaki çalışmalarını Marksist kurama dayanmaksızın yürütme talebindeki muhtemel okur, kitapta umduğundan fazlasını bulacaktır. Cowling'in gerek Marksist gerekse kriminolojik çalışmalar için bir başlangıç okuması olarak görülebilecek bu kitabı, her iki alandan okuyucular için de temel bir eser işlevi görmeye adaydır. Zira kitap başlığında Marksizm ibaresini taşımakla birlikte, özellikle 20. Yüzyılda kriminoloji alanında temel kabul edilebilecek kuramların bir özetini içerdiği gibi, başlığında kriminoloji ibaresini taşımakla birlikte, Marksist toplum analizinin temel kavramlarının değerlendirilmesini de kapsamaktadır. Böylece bu alanlarda ayrı ayrı çalışan okuyucular için referans kaynak özelliğine sahip olmanın yanı sıra, bu çalışmaları birleştirmek niyetinde olanlar açısından da rehberdir. Marksist teoriden yararlanarak daha sistematik bir suç analizinin olanakları hesaplaşmasına kalkışmak... Bu kitabın varlığının biricik amacı tam da budur. "Suçun ekonomik ve sosyal olanlarla ilişkisi nedir? Kapitalist toplumda yapısal suç kategorileri var mıdır? Lümpen proletarya bir suçlular kategorisi midir? Suç ile sınıfsal köken arasında bir ilişki var mıdır? Komünist toplumda suç var olmaya devam edecek mi? Eğer olacaksa, hangi kategori suçlar varlığını sürdürecek?" soruları çeşitli kriminoloji kuramcıları tarafından ele alınmış olsa da 21. Yüzyılın başında bu soruları ve verilen yanıtları bir kez daha ele almak bir zorunluluktur. Yirminci yüzyılın sonunda yitip gitmek bir yana, Marksist kriminoloji, yirmi birinci yüzyılın küreselleşen dünyasında gerçek ve coşkun bir geleceğe sahiptir.
Çalışmalarını uzun zamandır kriminoloji alanına hasreden Cowling, aynı zamanda Marksizm üzerine yapılan yıllık bir yayının da editörlüğünü üstlenmiştir. Bu kitap yalnızca bir Marksist kriminoloji kitabı değildir. Bir başka deyişle, kriminoloji ve ceza hukuku alanındaki çalışmalarını Marksist kurama dayanmaksızın yürütme talebindeki muhtemel okur, kitapta umduğundan fazlasını bulacaktır. Cowling'in gerek Marksist gerekse kriminolojik çalışmalar için bir başlangıç okuması olarak görülebilecek bu kitabı, her iki alandan okuyucular için de temel bir eser işlevi görmeye adaydır. Zira kitap başlığında Marksizm ibaresini taşımakla birlikte, özellikle 20. Yüzyılda kriminoloji alanında temel kabul edilebilecek kuramların bir özetini içerdiği gibi, başlığında kriminoloji ibaresini taşımakla birlikte, Marksist toplum analizinin temel kavramlarının değerlendirilmesini de kapsamaktadır. Böylece bu alanlarda ayrı ayrı çalışan okuyucular için referans kaynak özelliğine sahip olmanın yanı sıra, bu çalışmaları birleştirmek niyetinde olanlar açısından da rehberdir. Marksist teoriden yararlanarak daha sistematik bir suç analizinin olanakları hesaplaşmasına kalkışmak... Bu kitabın varlığının biricik amacı tam da budur. "Suçun ekonomik ve sosyal olanlarla ilişkisi nedir? Kapitalist toplumda yapısal suç kategorileri var mıdır? Lümpen proletarya bir suçlular kategorisi midir? Suç ile sınıfsal köken arasında bir ilişki var mıdır? Komünist toplumda suç var olmaya devam edecek mi? Eğer olacaksa, hangi kategori suçlar varlığını sürdürecek?" soruları çeşitli kriminoloji kuramcıları tarafından ele alınmış olsa da 21. Yüzyılın başında bu soruları ve verilen yanıtları bir kez daha ele almak bir zorunluluktur. Yirminci yüzyılın sonunda yitip gitmek bir yana, Marksist kriminoloji, yirmi birinci yüzyılın küreselleşen dünyasında gerçek ve coşkun bir geleceğe sahiptir.