9789758337897
529532
https://www.kitapvekahve.com/marksizmin-gelecegi-var-mi
Marksizmin Geleceği Var mı?
17.00
Sosyalizmin Olmadığı Dünya Daha Mı İyi?
Dünyada sosyalist solun canlanmasına ne kadar çok ihtiyaç var! Sosyalizmin bittiği, Marx'ın öldüğü ve Marksizmin de artık bir daha geri gelmemek üzere tarihe karıştığı iddialarından bu yana dünyanın daha iyi olduğu söylenebilir mi? Bu iddiaları duymaya başladığımızdan bu yana daha çok kan ve gözyaşı
akmıyor mu? 1991'deki Birinci Körfez Savaşı ile birlikte ilan edilen Yeni Dünya Düzeni'nin nasıl eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiren bir düzensizlik olduğunu biliyoruz artık bilmesine de, bu durumdan insanlığın nasıl çıkacağı henüz pek
bilinemiyor. Bu noktada Marksizmin bir rolü olabilir mi? Geri dönmeyeceği zannedilen bu devrimci dünya görüşü dünyanın sürüklendiği bu bataklıktan çıkış için yol gösterici olabilir mi?
Yeni Sol'un, Althusser'in ve analitik Marksizmin ele alındığı bu çalışmada söz konusu akımların Marksist geleneğin canlandırılması için sunduğu olanaklar tartışılıyor.
Eğer gerçekten de Marksizmin bir daha canlanma olanağı yoksa geride kalan on yıla bakarak önümüzdeki on yıllarda bizi daha iyi bir dünyanın beklemekte olduğunu söyleyemeyiz.
Eğer Mare'ın düşünceleri yeniden güç ve itibar kazanmayacaksa politik hayal gücünün hayli tükeneceğini, insanlığın ilerleme düşüncesinin çok zayıflayacağını, insan eyleminin daha radikal bir tarzda örgütlenme inancının çok ağır bir darbe yiyeceğini söyleyebiliriz.
Yaşamı daha iyiye doğru köklü bir biçimde değiştirmeyi öngören ideallerden vazgeçmemek ve onları politikanın gündemine taşımak gerekiyor. Bu bağlamda bütünlüklü ve tutarlı bir proje sunan Marksizmin geleceği ile insanlığın geleceği arasındaki bağ ise her geçen gün daha fazla idrak ediliyor...
Sosyalizmin Olmadığı Dünya Daha Mı İyi?
Dünyada sosyalist solun canlanmasına ne kadar çok ihtiyaç var! Sosyalizmin bittiği, Marx'ın öldüğü ve Marksizmin de artık bir daha geri gelmemek üzere tarihe karıştığı iddialarından bu yana dünyanın daha iyi olduğu söylenebilir mi? Bu iddiaları duymaya başladığımızdan bu yana daha çok kan ve gözyaşı
akmıyor mu? 1991'deki Birinci Körfez Savaşı ile birlikte ilan edilen Yeni Dünya Düzeni'nin nasıl eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiren bir düzensizlik olduğunu biliyoruz artık bilmesine de, bu durumdan insanlığın nasıl çıkacağı henüz pek
bilinemiyor. Bu noktada Marksizmin bir rolü olabilir mi? Geri dönmeyeceği zannedilen bu devrimci dünya görüşü dünyanın sürüklendiği bu bataklıktan çıkış için yol gösterici olabilir mi?
Yeni Sol'un, Althusser'in ve analitik Marksizmin ele alındığı bu çalışmada söz konusu akımların Marksist geleneğin canlandırılması için sunduğu olanaklar tartışılıyor.
Eğer gerçekten de Marksizmin bir daha canlanma olanağı yoksa geride kalan on yıla bakarak önümüzdeki on yıllarda bizi daha iyi bir dünyanın beklemekte olduğunu söyleyemeyiz.
Eğer Mare'ın düşünceleri yeniden güç ve itibar kazanmayacaksa politik hayal gücünün hayli tükeneceğini, insanlığın ilerleme düşüncesinin çok zayıflayacağını, insan eyleminin daha radikal bir tarzda örgütlenme inancının çok ağır bir darbe yiyeceğini söyleyebiliriz.
Yaşamı daha iyiye doğru köklü bir biçimde değiştirmeyi öngören ideallerden vazgeçmemek ve onları politikanın gündemine taşımak gerekiyor. Bu bağlamda bütünlüklü ve tutarlı bir proje sunan Marksizmin geleceği ile insanlığın geleceği arasındaki bağ ise her geçen gün daha fazla idrak ediliyor...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.