Akciğer kanseri tanısı konan 96 yaşındaki kuşbilimci Luka Lewadski, Ukrayna'dan Viyana'ya geldiğinde son günlerini geçirmek üzere Imperial Oteli'nin süitine yerleşir ve geçmişi düşünerek yaşamının muhasebesini yapmaya başlar. Martha Kim? yaşam, dostluk, yaşlılık ve ölüm temalarını merkeze alırken, cüretkâr bir biçimde varoluşumuzu sorguluyor. Gaponenko'nun romanı, her ne kadar sona doğru yaklaşsak da varlığımız ve onun beraberinde getirdiği mucizeler için attığımız sevinç çığlıklarına benziyor.
"Evet, çok doğru, ya da içinde verilmiş sözler barındıran ölüm. Bu sözler yerine getirilecek mi yoksa getirilmeyecek mi? Annem de müzik yaparken sanki çürüyormuş, yanıyormuş, moleküllere ayrılıyormuş gibi duruyordu. İnsan nasıl korkmasın? Biliyor musunuz, gençliğimde evden ayrılırken yanıma bir şey vermişti, o zamanlar önemsemediğim bir şeydi: Bir ders! İçimde bir şey o ânı kaydetti ve kürsüye koydu. O kürsüde bana verdiği ders bekleyecekti. Bu dersin ne olduğunu bilmek ister misiniz?"
Akciğer kanseri tanısı konan 96 yaşındaki kuşbilimci Luka Lewadski, Ukrayna'dan Viyana'ya geldiğinde son günlerini geçirmek üzere Imperial Oteli'nin süitine yerleşir ve geçmişi düşünerek yaşamının muhasebesini yapmaya başlar. Martha Kim? yaşam, dostluk, yaşlılık ve ölüm temalarını merkeze alırken, cüretkâr bir biçimde varoluşumuzu sorguluyor. Gaponenko'nun romanı, her ne kadar sona doğru yaklaşsak da varlığımız ve onun beraberinde getirdiği mucizeler için attığımız sevinç çığlıklarına benziyor.
"Evet, çok doğru, ya da içinde verilmiş sözler barındıran ölüm. Bu sözler yerine getirilecek mi yoksa getirilmeyecek mi? Annem de müzik yaparken sanki çürüyormuş, yanıyormuş, moleküllere ayrılıyormuş gibi duruyordu. İnsan nasıl korkmasın? Biliyor musunuz, gençliğimde evden ayrılırken yanıma bir şey vermişti, o zamanlar önemsemediğim bir şeydi: Bir ders! İçimde bir şey o ânı kaydetti ve kürsüye koydu. O kürsüde bana verdiği ders bekleyecekti. Bu dersin ne olduğunu bilmek ister misiniz?"