Sonbaharda sararıp dökülen Yapraklar misali, Ayrılık çanları bozuyordu Gecenin sessizliğini.. Ağırlığı öyle oturmuştu ki Adamın omzuna, Taşıyamaz olmuştu hüznünü boynunda.. Çaresizce ilerlemeye Çalışırken karanlıkta, Gözyaşları karışıyordu yağmurlara.. Nasıl bırakıp gidebilirdi ki insan, Geride kalan aydınlık bir dünya Ve Mavi Mayıs sevdası.. Göğsünün tam ortasında Rengarenk çiçeklerin Boynu bükük acısı, Siyah Kasım ‘ı getiriyordu Gözlerinin karasında.. Dönüşü yoktu artık geriye Gidiyordu bilinmez meçhule...
Sonbaharda sararıp dökülen Yapraklar misali, Ayrılık çanları bozuyordu Gecenin sessizliğini.. Ağırlığı öyle oturmuştu ki Adamın omzuna, Taşıyamaz olmuştu hüznünü boynunda.. Çaresizce ilerlemeye Çalışırken karanlıkta, Gözyaşları karışıyordu yağmurlara.. Nasıl bırakıp gidebilirdi ki insan, Geride kalan aydınlık bir dünya Ve Mavi Mayıs sevdası.. Göğsünün tam ortasında Rengarenk çiçeklerin Boynu bükük acısı, Siyah Kasım ‘ı getiriyordu Gözlerinin karasında.. Dönüşü yoktu artık geriye Gidiyordu bilinmez meçhule...