Mavi Öyküler

Stok Kodu:
9786051712895
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
352
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786051712895
574931
Mavi Öyküler
Mavi Öyküler
20.00

Gülümsün Tansev'in duru ve keyifli bir dille anlattığı karakterleri çoğu zaman bizi şaşırtarak sıradan bir durumu sıradışı bir hale sokuyor. Edebiyat zevkine varabileceğiniz, iyi hikaye okumanın tadına varacağınız etkileyici hikayeler.

“Sanmayın ki gözüm karıda kızdadır. Evde eldeğmemiş manolya gibi karım var benim. Gerçi artık biraz yaşlandı, ama ona baktığımda hep o kumral bukleli uçarı kızı görürüm. Gençliğimde bile harama uçkur çözmüş adam değilim, hele bu yaşımda haşa. Anlatmam ondandır ki, konumuz Alemci Meral. Karadeniz Ereğlisi'nden gelip bizim sokakta, benim dükkanın az ilerisinde bir yer açtı. Aynı benim dükkân kadar ufacık bir yer, tuhafiyeci. Tuhaf şeyler satar dururdu. Ne bileyim, lastik, çıtçıt, düğme, toplu iğne, makara gibi daha çok kadınları ilgilendiren bir dolu ufak tefek. Gece oldu mu dükkânı kapatır, gündüzden peylediği adamlarla takılırdı. Kâh bir meyhanede elinde rakı bardağı, kâh bir kahvehanede önünde tavla.”

Gülümsün Tansev'in duru ve keyifli bir dille anlattığı karakterleri çoğu zaman bizi şaşırtarak sıradan bir durumu sıradışı bir hale sokuyor. Edebiyat zevkine varabileceğiniz, iyi hikaye okumanın tadına varacağınız etkileyici hikayeler.

“Sanmayın ki gözüm karıda kızdadır. Evde eldeğmemiş manolya gibi karım var benim. Gerçi artık biraz yaşlandı, ama ona baktığımda hep o kumral bukleli uçarı kızı görürüm. Gençliğimde bile harama uçkur çözmüş adam değilim, hele bu yaşımda haşa. Anlatmam ondandır ki, konumuz Alemci Meral. Karadeniz Ereğlisi'nden gelip bizim sokakta, benim dükkanın az ilerisinde bir yer açtı. Aynı benim dükkân kadar ufacık bir yer, tuhafiyeci. Tuhaf şeyler satar dururdu. Ne bileyim, lastik, çıtçıt, düğme, toplu iğne, makara gibi daha çok kadınları ilgilendiren bir dolu ufak tefek. Gece oldu mu dükkânı kapatır, gündüzden peylediği adamlarla takılırdı. Kâh bir meyhanede elinde rakı bardağı, kâh bir kahvehanede önünde tavla.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat