“Kur'ân-ı Kerim, Allah'a kulluğu esas alırken O'nun isteklerini, kendi isteklerinden önde gören bir insanlık modeline işaret eder. Başka işlerle kıyaslandığında ticareti meşru sayarken, faizi şiddetli bir dille yasaklamış; ‘Faiz de alışveriş gibidir,' diyenleri şiddetli bir azapla uyarmıştır.
Diğer taraftan vadeli satışa müsaade etmiş ve bir kimse malını, bedelini muayyen bir süre sonunda almak üzere sattığında veya önce parayı verip sonra malı almak üzere, yani ‘selem' akdi yaparak anlaştığında, sorumlulara ölçü, tartı ve süre hususunda ihtiyatlı davranmayı öğretmiştir. Kur'an-ı Kerim, yapılan her ticaretin geçerli olabilmesinde, karşılıklı rızayı şart koşmuştur.”
“Kur'ân-ı Kerim, Allah'a kulluğu esas alırken O'nun isteklerini, kendi isteklerinden önde gören bir insanlık modeline işaret eder. Başka işlerle kıyaslandığında ticareti meşru sayarken, faizi şiddetli bir dille yasaklamış; ‘Faiz de alışveriş gibidir,' diyenleri şiddetli bir azapla uyarmıştır.
Diğer taraftan vadeli satışa müsaade etmiş ve bir kimse malını, bedelini muayyen bir süre sonunda almak üzere sattığında veya önce parayı verip sonra malı almak üzere, yani ‘selem' akdi yaparak anlaştığında, sorumlulara ölçü, tartı ve süre hususunda ihtiyatlı davranmayı öğretmiştir. Kur'an-ı Kerim, yapılan her ticaretin geçerli olabilmesinde, karşılıklı rızayı şart koşmuştur.”