Gülen hareketinin boyutları ve etkinliği, geçen 30 yıl boyunca katlanarak büyüdü. Şimdi Türkiye içinde ve dışında yüzlerce modern okul ve birkaç üniversiteyi, bir medya networkünü ve ticarî organizasyonları kapsıyor. Hareket, siyasal bir hareket olarak değil, sosyal ve manevî bir hareket olarak gelişti. Bir sosyal reformcu olan Gülen, bilgiyi manevî değerlerle birleştiren yeni bir eğitim tarzı getirdi. Bu yolla modernite ile kritik bir etkileşim içindeki İslâmî orta yolu bulabildi. Gülen, milletlerin gerçek hedefinin, ahlâkî eylem yoluyla bireyler "medeniyeti" ve toplumu yeniden canlandırmak olduğuna inanmaktadır. Gülen, bizim yaşam değerler ve adil bir insan toplumunun bireyi olma sorunlarımıza, fen bilimleri ile kutsallık arasındaki görünür farklılıkları, uzlaştırma yoluyla cevap vermemize yardım etmektedir. Yazılı eserleri ve konuşmalarında günümüzün ikilemlerine çözümler arayanlara yol gösterici bir ışık sağlar. Bize işleri kaba güç yoluyla halletme zamanının geçtiğini, kendi tarzınızı başkasına kabul ettirmenin artık ikna ve akla yatkın tartışmadan geçtiğini anlatmaktadır. Toplumlar ancak işbirliği anlayışı ve birbirine saygı göstererek barış içinde birlikte var olabilirler. Sürekli küçülen dünyada bunun artık öğrenilmesi gerekmektedir. Kültürel ve dinî örf ve âdetlere saygı göstermek zorunluluk haline gelmiştir. Bu yüzden her yönüyle karşılıklı anlayış ve dinler arası diyalog süreci oluşturmamız zaruridir. 11 Eylül sonrasının gerçek ve sözde "çatışmalar" dünyasında, Gülen hareketine katılan milyonlarca insan bize barışa ve başkalarına karşı hoşgörülü olmaya giden yolda manevi ve pratik rehberlik etmeye devam etmektedir. Dünyanın en ünlü Müslüman liderlerinin ihtilâf ve çatışmadan söz ettiği bir dünyada, Gülen, bize tüm dinlere mensup insanları "ilahî masaya" davet eden "yeni bir ses" sunmaktadır. Onun rehberliği sayesinde diyaloğun ilk eylem biçimi ve çatışmanın ise son başvurulacak eylem tarzı olduğu bir dünya yaratabiliriz. Dr. Carroll bu eseriyle yalnızca bizim Gülen'in prensipleri ve öğretilerine ilişkin anlayışımızı geliştirmiyor, aynı zamanda çağımızda gerçekten önem taşıyan bir felsefî harekete dikkatimizi çekiyor. Metinsel diyaloğu gerçekleştirme konusunda Dr. Carroll'dan daha yetkin kimse yoktur. Gülen'in fikirleri hakkında sık konuşan ve yazan bir araştırmacı olarak, insanî bilimler ve karşılaştırmalı din profesörü arka plânı ile birleştirince, din felsefesi alanında, bu çalışmayı mükemmel kılacak beceriler kazandı. Dr. Carroll, Gülen hareketinin İslâmî idealleri ve prensiplerini geniş bilim adamları toplumuna sunmak için çaba gösterdi. -Prof. Dr. Akbar Ahmed -
Gülen hareketinin boyutları ve etkinliği, geçen 30 yıl boyunca katlanarak büyüdü. Şimdi Türkiye içinde ve dışında yüzlerce modern okul ve birkaç üniversiteyi, bir medya networkünü ve ticarî organizasyonları kapsıyor. Hareket, siyasal bir hareket olarak değil, sosyal ve manevî bir hareket olarak gelişti. Bir sosyal reformcu olan Gülen, bilgiyi manevî değerlerle birleştiren yeni bir eğitim tarzı getirdi. Bu yolla modernite ile kritik bir etkileşim içindeki İslâmî orta yolu bulabildi. Gülen, milletlerin gerçek hedefinin, ahlâkî eylem yoluyla bireyler "medeniyeti" ve toplumu yeniden canlandırmak olduğuna inanmaktadır. Gülen, bizim yaşam değerler ve adil bir insan toplumunun bireyi olma sorunlarımıza, fen bilimleri ile kutsallık arasındaki görünür farklılıkları, uzlaştırma yoluyla cevap vermemize yardım etmektedir. Yazılı eserleri ve konuşmalarında günümüzün ikilemlerine çözümler arayanlara yol gösterici bir ışık sağlar. Bize işleri kaba güç yoluyla halletme zamanının geçtiğini, kendi tarzınızı başkasına kabul ettirmenin artık ikna ve akla yatkın tartışmadan geçtiğini anlatmaktadır. Toplumlar ancak işbirliği anlayışı ve birbirine saygı göstererek barış içinde birlikte var olabilirler. Sürekli küçülen dünyada bunun artık öğrenilmesi gerekmektedir. Kültürel ve dinî örf ve âdetlere saygı göstermek zorunluluk haline gelmiştir. Bu yüzden her yönüyle karşılıklı anlayış ve dinler arası diyalog süreci oluşturmamız zaruridir. 11 Eylül sonrasının gerçek ve sözde "çatışmalar" dünyasında, Gülen hareketine katılan milyonlarca insan bize barışa ve başkalarına karşı hoşgörülü olmaya giden yolda manevi ve pratik rehberlik etmeye devam etmektedir. Dünyanın en ünlü Müslüman liderlerinin ihtilâf ve çatışmadan söz ettiği bir dünyada, Gülen, bize tüm dinlere mensup insanları "ilahî masaya" davet eden "yeni bir ses" sunmaktadır. Onun rehberliği sayesinde diyaloğun ilk eylem biçimi ve çatışmanın ise son başvurulacak eylem tarzı olduğu bir dünya yaratabiliriz. Dr. Carroll bu eseriyle yalnızca bizim Gülen'in prensipleri ve öğretilerine ilişkin anlayışımızı geliştirmiyor, aynı zamanda çağımızda gerçekten önem taşıyan bir felsefî harekete dikkatimizi çekiyor. Metinsel diyaloğu gerçekleştirme konusunda Dr. Carroll'dan daha yetkin kimse yoktur. Gülen'in fikirleri hakkında sık konuşan ve yazan bir araştırmacı olarak, insanî bilimler ve karşılaştırmalı din profesörü arka plânı ile birleştirince, din felsefesi alanında, bu çalışmayı mükemmel kılacak beceriler kazandı. Dr. Carroll, Gülen hareketinin İslâmî idealleri ve prensiplerini geniş bilim adamları toplumuna sunmak için çaba gösterdi. -Prof. Dr. Akbar Ahmed -