Medyamızın Halleri, sosyal bilimcilerin medya hakkında yaptığı binlerce sayfalık araştırmaların hülasasıdır. Hasan Yalçın medyanın ideolojik karakterini, kimin güdümünde olduğunu, kamuoyunu nasıl etkilediğini yakın tarihimizden verdiği birbirinden renkli örneklerle, herkesin anlayabileceği şekilde anlatıyor: "Medya her zaman psikolojik savaş silahıydı. Ama Yeni Dünya Düzeni, onu, nükleer silahlardan daha etkili bir güç haline getirdi. İletişim teknolojisindeki gelişme, emperyalizme, halkı kendi evinde her saat zehirleme olanağı verdi. Gazeteciyi Gladyo'nun askeri; gazeteyi yalanın fabrikası; televizyonu beyin cerrahisinin acımasız testeresine dönüştürdü." Meselelere emekçilerin penceresinden bakan Hasan Yalçın'ın yazıları, günümüze kadar yapılmış en tutarlı medya eleştirisidir: "O aygıtı, medyatörler ‘serbest piyasa'daki düşmanlarını yıldırmak için de kullanıyorlar, ama asıl hedef halktır." Hasan Yalçın'ın medyanın kirlenmesi ile ilgili tespitleri, Ali Kemal'i basın şehidi yapan anlayışın serpilip gelişmesini de açıklığa kavuşturmaktadır. "Çürüyen ve çöken sistemin kirli sularında ancak böyle bir gazetecilik boy atabilirdi. Bıçkın, hayasız, arsız, alçala alçala bel kemiği yalama olmuş sözde gazeteci tipi, mafya-Gladyo rejiminin en uğursuz ürünüdür. Ama aynı zamanda sistemin sonuna geldiğimizin de en sağlam göstergesi."
Medyamızın Halleri, sosyal bilimcilerin medya hakkında yaptığı binlerce sayfalık araştırmaların hülasasıdır. Hasan Yalçın medyanın ideolojik karakterini, kimin güdümünde olduğunu, kamuoyunu nasıl etkilediğini yakın tarihimizden verdiği birbirinden renkli örneklerle, herkesin anlayabileceği şekilde anlatıyor: "Medya her zaman psikolojik savaş silahıydı. Ama Yeni Dünya Düzeni, onu, nükleer silahlardan daha etkili bir güç haline getirdi. İletişim teknolojisindeki gelişme, emperyalizme, halkı kendi evinde her saat zehirleme olanağı verdi. Gazeteciyi Gladyo'nun askeri; gazeteyi yalanın fabrikası; televizyonu beyin cerrahisinin acımasız testeresine dönüştürdü." Meselelere emekçilerin penceresinden bakan Hasan Yalçın'ın yazıları, günümüze kadar yapılmış en tutarlı medya eleştirisidir: "O aygıtı, medyatörler ‘serbest piyasa'daki düşmanlarını yıldırmak için de kullanıyorlar, ama asıl hedef halktır." Hasan Yalçın'ın medyanın kirlenmesi ile ilgili tespitleri, Ali Kemal'i basın şehidi yapan anlayışın serpilip gelişmesini de açıklığa kavuşturmaktadır. "Çürüyen ve çöken sistemin kirli sularında ancak böyle bir gazetecilik boy atabilirdi. Bıçkın, hayasız, arsız, alçala alçala bel kemiği yalama olmuş sözde gazeteci tipi, mafya-Gladyo rejiminin en uğursuz ürünüdür. Ama aynı zamanda sistemin sonuna geldiğimizin de en sağlam göstergesi."