Bu kitap, 1928'de Erzurum'un Güllüce köyünde doğan, 1940'ta şehir merkezine gelen bir Anadolu insanının, ilim ve irfan hayatının tezahürüdür.
Bu eser, geçmiş günleri anmaktan, kaybedilenlere eseflenmekten başka özelliği olmayan sıradan bir hatıra kitabı değildir. Bir büyük müceddidin ve karakter abidesinin talebesi olarak, onun davasını neşir ve ilan için verilen mücadelenin anatomisidir.
Bu kitap, 1928'de Erzurum'un Güllüce köyünde doğan, 1940'ta şehir merkezine gelen bir Anadolu insanının, ilim ve irfan hayatının tezahürüdür.
Bu eser, geçmiş günleri anmaktan, kaybedilenlere eseflenmekten başka özelliği olmayan sıradan bir hatıra kitabı değildir. Bir büyük müceddidin ve karakter abidesinin talebesi olarak, onun davasını neşir ve ilan için verilen mücadelenin anatomisidir.