Bu kitap modern dönem öncesi Müslüman Arap şehrinin, yani medinenin yapısal mantığını araştırarak Müslümanların şehir mekânlarına ilişkin akademik bir anlayış geliştirmektedir. Öncelikli konusu duvar olup İslâm hukukunun tarihi bir araştırması niteliğinde olanDuvarlar Kitabı'na hususi bir atıfta bulunan bu kitap önce duvarın ne manaya geldiğini tespit ederek sonra bunu Fes şehrinin labirent gibi karmakarışık olan yapısını analiz etmede kullanmaktadır.
Mekânı bir eleştirel analiz kategorisi olarak ele alan ve bu alanda giderek artmakta olan çalışmalardan biri olarak, bu kitap bilime aşağıda zikredilen katkılarda bulunmaktadır: Metodolojik olarak İslâmi mimariyi sınırları iyi tanımlanmış ve bir uzmanın sadece estetikgüdümlü bir mesafedengözlemlediği bir nesne olarak gören gelenekle bağını koparmaktadır;bundan ziyade onu üreten toplumun kültürü dâhilinde söylemsel olarak bu mimariyi yeniden değerlendirerek onun mantığına sadık kalır. Hermenötik olarakKuzey Afrika'nın en eski şehirlerinden birine yeni bir ışık tutar ve dolayısıyla Müslüman Arap dünyasının çoğunda hâlâ yaygın olan bir çevre tarzını aydınlatır.Ampritik olarak,anaakım çalışmalarındikkatine bu çevre tipinin biçimine ve uzun ömürlülüğüne katkıda bulunan hukuki bir söylem ve estetik sunar; duvarlarla ve modern dönem öncesi Müslüman Arap şehir kültürünün diğer sınırlarıyla ve bir dizi tarihi şehrin kuruluş hikâyeleri hakkında bilgi veren mitik bir paradigmayla meşgul olur.
Müslüman şehir toplumu ve felsefesini anlamaya dair yeni bir bakış açısı sunan bu yenilikçi çalışma, İslâm araştırmaları, sosyolojisi ve mimarisi alanındaki araştırmacıların ve öğrencilerin ilgisini çekecektir.
Bu kitap modern dönem öncesi Müslüman Arap şehrinin, yani medinenin yapısal mantığını araştırarak Müslümanların şehir mekânlarına ilişkin akademik bir anlayış geliştirmektedir. Öncelikli konusu duvar olup İslâm hukukunun tarihi bir araştırması niteliğinde olanDuvarlar Kitabı'na hususi bir atıfta bulunan bu kitap önce duvarın ne manaya geldiğini tespit ederek sonra bunu Fes şehrinin labirent gibi karmakarışık olan yapısını analiz etmede kullanmaktadır.
Mekânı bir eleştirel analiz kategorisi olarak ele alan ve bu alanda giderek artmakta olan çalışmalardan biri olarak, bu kitap bilime aşağıda zikredilen katkılarda bulunmaktadır: Metodolojik olarak İslâmi mimariyi sınırları iyi tanımlanmış ve bir uzmanın sadece estetikgüdümlü bir mesafedengözlemlediği bir nesne olarak gören gelenekle bağını koparmaktadır;bundan ziyade onu üreten toplumun kültürü dâhilinde söylemsel olarak bu mimariyi yeniden değerlendirerek onun mantığına sadık kalır. Hermenötik olarakKuzey Afrika'nın en eski şehirlerinden birine yeni bir ışık tutar ve dolayısıyla Müslüman Arap dünyasının çoğunda hâlâ yaygın olan bir çevre tarzını aydınlatır.Ampritik olarak,anaakım çalışmalarındikkatine bu çevre tipinin biçimine ve uzun ömürlülüğüne katkıda bulunan hukuki bir söylem ve estetik sunar; duvarlarla ve modern dönem öncesi Müslüman Arap şehir kültürünün diğer sınırlarıyla ve bir dizi tarihi şehrin kuruluş hikâyeleri hakkında bilgi veren mitik bir paradigmayla meşgul olur.
Müslüman şehir toplumu ve felsefesini anlamaya dair yeni bir bakış açısı sunan bu yenilikçi çalışma, İslâm araştırmaları, sosyolojisi ve mimarisi alanındaki araştırmacıların ve öğrencilerin ilgisini çekecektir.