Şömizsiz
Yahya Kemal Beyatlı (2 Aralık 1884 - 1 Kasım 1958), Cumhuriyet döneminin en büyük şairlerindendir. Her biri üzerinde uzun yıllar titiz bir kuyumcu gibi çalıştığı şiirlerini yarım yüzyılı dolduran sanat yaşamı boyunca kitap haline getirmemişti. Ölümünden sonra yayımlanabilen şiir kitaplarının yanı sıra edebiyat, tarih, siyaset konularındaki denemeleri, anıları, hatta öyküleri onun, için için ne kadar verimli bir sanat yaşamı sürdürdüğünü gösterir. Bunlar onun özgün şiirine ışık tutmaktadır. Batı-doğu, eski-yeni, geçmiş-gelecek, devrim-gelenek, evrensellik-ulusallık, "mektep" (kuramsal bilgi)" - "memleket" (yurt gerçekleri) gibi karşıtlıkları nasıl değerlendirdiği de yine bu zengin malzemenin konusudur. Bütün bunları okuruna sunmaktaki çekimserliği ise ancak yaşam öyküsünün göstereceği kişilik düğümleriyle açıklanabilir. Türk şiirinin gelişimine olduğu kadar İşgal İstanbulu'nda Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazıları, üniversite hocalığı, milletvekilliği, elçilik görevleriyle yeni Türkiye'nin oluşmasına önemli katkıları olduğu halde, yaşamını derin bir yalnızlık içinde tamamlayan şairin yapıtını, düşüncelerini kavramak için zengin yaşam öyküsünün gizlerini tanımak gerekir. Şairin ölümünün 40. yıldönümünde yayımlanan Mektepten Memlekete, bu gizleri gözönüne sermektedir.
Şömizsiz
Yahya Kemal Beyatlı (2 Aralık 1884 - 1 Kasım 1958), Cumhuriyet döneminin en büyük şairlerindendir. Her biri üzerinde uzun yıllar titiz bir kuyumcu gibi çalıştığı şiirlerini yarım yüzyılı dolduran sanat yaşamı boyunca kitap haline getirmemişti. Ölümünden sonra yayımlanabilen şiir kitaplarının yanı sıra edebiyat, tarih, siyaset konularındaki denemeleri, anıları, hatta öyküleri onun, için için ne kadar verimli bir sanat yaşamı sürdürdüğünü gösterir. Bunlar onun özgün şiirine ışık tutmaktadır. Batı-doğu, eski-yeni, geçmiş-gelecek, devrim-gelenek, evrensellik-ulusallık, "mektep" (kuramsal bilgi)" - "memleket" (yurt gerçekleri) gibi karşıtlıkları nasıl değerlendirdiği de yine bu zengin malzemenin konusudur. Bütün bunları okuruna sunmaktaki çekimserliği ise ancak yaşam öyküsünün göstereceği kişilik düğümleriyle açıklanabilir. Türk şiirinin gelişimine olduğu kadar İşgal İstanbulu'nda Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazıları, üniversite hocalığı, milletvekilliği, elçilik görevleriyle yeni Türkiye'nin oluşmasına önemli katkıları olduğu halde, yaşamını derin bir yalnızlık içinde tamamlayan şairin yapıtını, düşüncelerini kavramak için zengin yaşam öyküsünün gizlerini tanımak gerekir. Şairin ölümünün 40. yıldönümünde yayımlanan Mektepten Memlekete, bu gizleri gözönüne sermektedir.