12 Mart cuntasına ve Özel Harp Dairesi'ne bağlı kontrgerillanın İstanbul Harbiye'deki merkezinde elli beş gün sorgulanan Muzaffer Oruçoğlu'nun Mengene adlı eseri, okurunu, romanın yarılmış, yaralanmış ses ve dil dünyasında gezdiriyor. Belge ve hatıranın da olanaklarından yararlanan Mengene, okurunu sarsan kuvvetli bir metin.
Oruçoğlu, işkencecilerin ruh hallerini, taktiklerini; direniş ve teslimiyet gelgitinde savrulan işkence mağdurunun fiziksel ve ruhsal acılarını, tutunma çabalarını, yalın ve içtenlikli bir dille ele alıyor. İnsanın insana reva gördüğü çıplak şiddet, Oruçoğlu'nun kalemiyle okurun vicdanına taşınıyor.
12 Mart cuntasına ve Özel Harp Dairesi'ne bağlı kontrgerillanın İstanbul Harbiye'deki merkezinde elli beş gün sorgulanan Muzaffer Oruçoğlu'nun Mengene adlı eseri, okurunu, romanın yarılmış, yaralanmış ses ve dil dünyasında gezdiriyor. Belge ve hatıranın da olanaklarından yararlanan Mengene, okurunu sarsan kuvvetli bir metin.
Oruçoğlu, işkencecilerin ruh hallerini, taktiklerini; direniş ve teslimiyet gelgitinde savrulan işkence mağdurunun fiziksel ve ruhsal acılarını, tutunma çabalarını, yalın ve içtenlikli bir dille ele alıyor. İnsanın insana reva gördüğü çıplak şiddet, Oruçoğlu'nun kalemiyle okurun vicdanına taşınıyor.