Büyük feylesof Eflâtun ile büyük mutasavvıf Mevlânâ, kâinatı yaratan varlığı arama, bulma, anlama ve anlatma bakımından aynı gayreti sarf etmişlerdir. Fikirlerini ve sezişlerini birbirlerine çok benzer bir şekilde ifâde etmişlerdir. Şu var ki, hakikate varmak ve kâinatın sırlarını çözebilmek için Eflâtun, düşüncesini ve duygusunu kendine rehber edinmiş, büyük Mevlânâ ise İslâm'ı, îmanını ve ilhamı kendine kılavuz yapmıştır. Gerek Eflâtun ve gerekse Mevlânâ, her ikisi de şu yaşadığımız hayatın bir evveliyatı olduğunu ifâde etmişlerdir. Her ikisi de bizler dünyaya gelmeden evvel ruhlarımızın, Eflâtun'un "ideler âlemi, misâl yahut örnekler âlemi", Mevlânâ'nın "rûh âlemi" dediği başka bir âlemde yaşadığı kanaatini benimsemişlerdir
Büyük feylesof Eflâtun ile büyük mutasavvıf Mevlânâ, kâinatı yaratan varlığı arama, bulma, anlama ve anlatma bakımından aynı gayreti sarf etmişlerdir. Fikirlerini ve sezişlerini birbirlerine çok benzer bir şekilde ifâde etmişlerdir. Şu var ki, hakikate varmak ve kâinatın sırlarını çözebilmek için Eflâtun, düşüncesini ve duygusunu kendine rehber edinmiş, büyük Mevlânâ ise İslâm'ı, îmanını ve ilhamı kendine kılavuz yapmıştır. Gerek Eflâtun ve gerekse Mevlânâ, her ikisi de şu yaşadığımız hayatın bir evveliyatı olduğunu ifâde etmişlerdir. Her ikisi de bizler dünyaya gelmeden evvel ruhlarımızın, Eflâtun'un "ideler âlemi, misâl yahut örnekler âlemi", Mevlânâ'nın "rûh âlemi" dediği başka bir âlemde yaşadığı kanaatini benimsemişlerdir