"Mevlânâ ve Goethe bugüne kadar ulaşılmayan ve bundan sonra da ulaşılamayacak olan iki zirvedir. Mevlânâ mistik düşüncenin ve mistik şiirin ulaşılamayan kutup yıldızıdır. Edebiyatın, sanat ve düşüncenin hemen her alanında kalem oynatmış olan Goethe ise daha çok trajik ve lirik şiirin, trajik düşüncenin bir kutbudur. Farklı çağlarda yaşamış bu iki deha, sadece yaşadıkları asırları aydınlatmakla kalmamış, aynı zamanda insanlığın bugün her zamankinden daha çok muhtaç olduğu sevgi, hoşgörü ve hümanizm gibi evrensel değerlerini yüceltmiş ve ebedîleştirmişlerdir. Mevlânâ ve Goethe'nin evrensel sanat, estetik, etik ve mistik değerlerle yüklü sevgi ve hoşgörü katarı, çağları geride bırakarak ve bugün pek karanlık zamanların arasından geçerek sonsuza doğru yol almaktadır. Onların temsil ettikleri hümanizmi iyi anlamak, hayatın, hürriyetin ve ebedî sevgi yolculuğunun heyecanını duymak lâzımdır. Mevlânâ ve Goethe'yi okumak bakışını yıldızlara çevirmek demektir..."
"Mevlânâ ve Goethe bugüne kadar ulaşılmayan ve bundan sonra da ulaşılamayacak olan iki zirvedir. Mevlânâ mistik düşüncenin ve mistik şiirin ulaşılamayan kutup yıldızıdır. Edebiyatın, sanat ve düşüncenin hemen her alanında kalem oynatmış olan Goethe ise daha çok trajik ve lirik şiirin, trajik düşüncenin bir kutbudur. Farklı çağlarda yaşamış bu iki deha, sadece yaşadıkları asırları aydınlatmakla kalmamış, aynı zamanda insanlığın bugün her zamankinden daha çok muhtaç olduğu sevgi, hoşgörü ve hümanizm gibi evrensel değerlerini yüceltmiş ve ebedîleştirmişlerdir. Mevlânâ ve Goethe'nin evrensel sanat, estetik, etik ve mistik değerlerle yüklü sevgi ve hoşgörü katarı, çağları geride bırakarak ve bugün pek karanlık zamanların arasından geçerek sonsuza doğru yol almaktadır. Onların temsil ettikleri hümanizmi iyi anlamak, hayatın, hürriyetin ve ebedî sevgi yolculuğunun heyecanını duymak lâzımdır. Mevlânâ ve Goethe'yi okumak bakışını yıldızlara çevirmek demektir..."