“Goltz, Millet-i Müselleha ile halkın militarize edilmesini kastetmiyordu. Büyük ordulara da taraftar değildi. Teknolojinin gelişimiyle birlikte küçük, profesyonel ve eğitimli orduların, büyük ve vasıfsız ordulara karşı üstünlük sağlayacağına inanmaktaydı. Ancak henüz bu yol ayrımına gelinmediğini düşünmekteydi. Yaşanması kuvvetle muhtemel bir dünya harbinin büyük kuvvetlerle ve geniş alanlarda gerçekleşeceğini öngören Goltz, bir müddet daha büyük orduların teşkiline devam edilmesi gerektiği kanaatindeydi. Bununla birlikte büyük çapta profesyonel bir ordunun ülke ekonomisine hatırı sayılır bir yük getireceğini de biliyordu. Goltz'a göre bu noktada yapılacak iş profesyonel çekirdek kadronun vatandaş askerlerle (citizen soldier) desteklenmesiydi. Bu da ‘silahaltındaki halk' demekti.”
“Goltz, Millet-i Müselleha ile halkın militarize edilmesini kastetmiyordu. Büyük ordulara da taraftar değildi. Teknolojinin gelişimiyle birlikte küçük, profesyonel ve eğitimli orduların, büyük ve vasıfsız ordulara karşı üstünlük sağlayacağına inanmaktaydı. Ancak henüz bu yol ayrımına gelinmediğini düşünmekteydi. Yaşanması kuvvetle muhtemel bir dünya harbinin büyük kuvvetlerle ve geniş alanlarda gerçekleşeceğini öngören Goltz, bir müddet daha büyük orduların teşkiline devam edilmesi gerektiği kanaatindeydi. Bununla birlikte büyük çapta profesyonel bir ordunun ülke ekonomisine hatırı sayılır bir yük getireceğini de biliyordu. Goltz'a göre bu noktada yapılacak iş profesyonel çekirdek kadronun vatandaş askerlerle (citizen soldier) desteklenmesiydi. Bu da ‘silahaltındaki halk' demekti.”