Birinci Dünya Savaşı milyonlarca insanın kaybına, savaşa katılan ülkelerin muazzam ekonomik zararlarına neden olmuştur. Avrasya coğrafyasında yeni bağımsız ülkeler ortaya çıkmış, Çarlık Rusyası ile Osmanlı Devleti'nde siyasi rejimler değişmiştir. Rusya'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıkmıştır. Rusya'daki Türkler 1917 Ekim Devrimi'nin yarattığı fırsattan yararlanmak istemişler, farklı bölgelerde bağımsızlık veya özerklik peşinde koşmuşlardır. Ancak bazıları ise halklarının kurtuluşunu Bolşeviklerle işbirliğinde görmüşlerdir. Bolşevikler 1922'de iç savaştan galip çıkınca onlara karşı olan Türk siyasetçi ve aydınları yok etmişlerdir. Kendileri ile işbirliği yapanların çoğunluğu ise 1930'lu yıllarda Stalin'in temizliklerine kurban gitmiştir. Türk sosyalistleri azınlık olarak yaşadıkları dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip Rusya'da kendi halklarına en azından bir özerklik kazandırmaya çalışmışlardı. Lenin'in tanıdığı özerklik ise yetersiz kalmıştı. Bunu fark ederek mücadelelerini sürdüren Sultan Galiev, Neriman Nerimanov, Turar Rıskulov gibi liderler milliyetçi komünizm formülüne sarılmışlarsa da başarılı olamamışlardır. Neticede Mustafa Suphi'nin Türkiye için hayal ettiği sosyalist rejim yerleşmemiş, Rusya'daki Türk Bolşeviklerinin Rusya için hayal ettikleri azınlık haklarının korunduğu bir sosyalist rejim de gerçekleşmemiştir.
Birinci Dünya Savaşı milyonlarca insanın kaybına, savaşa katılan ülkelerin muazzam ekonomik zararlarına neden olmuştur. Avrasya coğrafyasında yeni bağımsız ülkeler ortaya çıkmış, Çarlık Rusyası ile Osmanlı Devleti'nde siyasi rejimler değişmiştir. Rusya'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıkmıştır. Rusya'daki Türkler 1917 Ekim Devrimi'nin yarattığı fırsattan yararlanmak istemişler, farklı bölgelerde bağımsızlık veya özerklik peşinde koşmuşlardır. Ancak bazıları ise halklarının kurtuluşunu Bolşeviklerle işbirliğinde görmüşlerdir. Bolşevikler 1922'de iç savaştan galip çıkınca onlara karşı olan Türk siyasetçi ve aydınları yok etmişlerdir. Kendileri ile işbirliği yapanların çoğunluğu ise 1930'lu yıllarda Stalin'in temizliklerine kurban gitmiştir. Türk sosyalistleri azınlık olarak yaşadıkları dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip Rusya'da kendi halklarına en azından bir özerklik kazandırmaya çalışmışlardı. Lenin'in tanıdığı özerklik ise yetersiz kalmıştı. Bunu fark ederek mücadelelerini sürdüren Sultan Galiev, Neriman Nerimanov, Turar Rıskulov gibi liderler milliyetçi komünizm formülüne sarılmışlarsa da başarılı olamamışlardır. Neticede Mustafa Suphi'nin Türkiye için hayal ettiği sosyalist rejim yerleşmemiş, Rusya'daki Türk Bolşeviklerinin Rusya için hayal ettikleri azınlık haklarının korunduğu bir sosyalist rejim de gerçekleşmemiştir.