Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) 11.04.1980 tarihinde Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Ticaret Hukukuna ilişkin Komisyonu (Uncitral) tarafından hazırlanmış ve Birleşmiş Milletler bünyesinde Viyana'da yapılan diplomatik konferans sonucunda 42 ülke temsilcisi tarafından kabul edilerek 01.01.1988 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 28 Mayıs 2015 tarihi itibariyle CISG 83 devlet tarafından onaylanmıştır. Antlaşma Klasik "icap / kabul " yöntemine göre sözleşmelerin kurulmasını düzenlemektedir. Klasik yöntem olarak adlandırılan sözleşmenin icap ve kabul yolu ile kurulması yöntemi birçok ülkede kullanıldığı için Anlaşma bu yöntemi seçmiştir. Çalışmamızın bütününde, söz konusu Antlaşma'nın sözleşmenin kuruluşunda farklı hukuk sistemleri arasında tarafsız tutum sergilemesi neticesinde özerk ile metin olması niteliği göz önünde tutulmuş bu sebeple milletlerarası doktrindeki çalışmalardan ve çeşitli ulusal yargı makamları ile hakem heyetlerinin kararlarından olabildiğince faydanılmaya çalışmıştır. İcap ve kabul kavramlarının hüküm doğurması CISG kapsamında değerlendirilirken doktrinde ve uygulamada meydana gelen görüş ayrılıkları ele alınmaya çalışmış ve objektif bir perspektifle konu değerlendirilmiştir.
Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) 11.04.1980 tarihinde Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Ticaret Hukukuna ilişkin Komisyonu (Uncitral) tarafından hazırlanmış ve Birleşmiş Milletler bünyesinde Viyana'da yapılan diplomatik konferans sonucunda 42 ülke temsilcisi tarafından kabul edilerek 01.01.1988 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 28 Mayıs 2015 tarihi itibariyle CISG 83 devlet tarafından onaylanmıştır. Antlaşma Klasik "icap / kabul " yöntemine göre sözleşmelerin kurulmasını düzenlemektedir. Klasik yöntem olarak adlandırılan sözleşmenin icap ve kabul yolu ile kurulması yöntemi birçok ülkede kullanıldığı için Anlaşma bu yöntemi seçmiştir. Çalışmamızın bütününde, söz konusu Antlaşma'nın sözleşmenin kuruluşunda farklı hukuk sistemleri arasında tarafsız tutum sergilemesi neticesinde özerk ile metin olması niteliği göz önünde tutulmuş bu sebeple milletlerarası doktrindeki çalışmalardan ve çeşitli ulusal yargı makamları ile hakem heyetlerinin kararlarından olabildiğince faydanılmaya çalışmıştır. İcap ve kabul kavramlarının hüküm doğurması CISG kapsamında değerlendirilirken doktrinde ve uygulamada meydana gelen görüş ayrılıkları ele alınmaya çalışmış ve objektif bir perspektifle konu değerlendirilmiştir.