Milliyetçilik Coğrafyadan Vatana

Stok Kodu:
2000000012309
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
217
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1974-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
2000000012309
631470
Milliyetçilik
Milliyetçilik Coğrafyadan Vatana
18.90

İkinci El

Çocukluğunu, gençliğini, öğrenimini, evlilik, fikir ve siyasî hayatını “bir cephedeymiş gibi”
geçiren Remzi Oğuz Arık 15 Temmuz 1899'da Adana Kozan'da doğar. Annesi Arapgir kökenli
Zekiye Hanım, babası Oğuz boylarından Farsak aşiretinden Mehmet Ferit Bey. Doğduğu yerden gurbete çıkar; Selânik, İşkodra, İstanbul, 17 yaşında gönüllü katıldığı Birinci Dünya Savaşı, savaş sonrası öğretmenlik, felsefe öğrenimi ve 1926'da Paris. Paris'te sanat tarihi ve arkeoloji tahsili ve Fransa'da Avrupa Medeniyeti ile ilk temas. Yurda dönünce arkeoloji uzmanlığından müze müdürlüğüne kadar idarî görevler ve Anadolu'da arkeolojik kazılar yapar. Dergilerde fikir, kanaat ve meslekî yazılar yazan Remzi Oğuz Bey, 1933'te Türkân Hanım'la evlenir, 1939'da profesör olur, 1949'da Ankara İlahiyat Fakültesi'nin kuruluşuna katılarak Türkiye'de ilk defa İslâm Sanatları Tarihi bölümünü kurar.

Yazarlıkla yapamadığını, Meclis'te gerçekleştirme umuduyla siyasete atılır. Balkan Harbi'ni,
Birinci Dünya Savaşı'nı, Osmanlı Devleti'nin çöküşünü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu,
tek parti ve çok partili dönemi gören elli beş yıllık bir ömür...

Paris'e gitmeden önce Türk Ocağı ve “Turancılık”a gönül veren R. Oğuz Arık, Paris'te Anadolunun rengi, sembolü olarak tahsile gelen gençlere; “Uyan be Anadolu çocuğu, sen kendini kurtaramazsan seni kim kurtaracak” diye sahip çıkar ve Anadolucu milliyetçiliğin bayraktarlığını yapar.

R. Oğuz Arık'a göre milliyetçilik iki merhaleden (Osmanlıcılık ve Turancılık) geçerek yeni
döneme girer. “Anadoluculuk” diye isimlendirilen bu görüşte, vatan ve demokrasi önemli yer
tutar ve milliyetçilik anlayışında statik ve dinamik unsurları taşır.

İkinci El

Çocukluğunu, gençliğini, öğrenimini, evlilik, fikir ve siyasî hayatını “bir cephedeymiş gibi”
geçiren Remzi Oğuz Arık 15 Temmuz 1899'da Adana Kozan'da doğar. Annesi Arapgir kökenli
Zekiye Hanım, babası Oğuz boylarından Farsak aşiretinden Mehmet Ferit Bey. Doğduğu yerden gurbete çıkar; Selânik, İşkodra, İstanbul, 17 yaşında gönüllü katıldığı Birinci Dünya Savaşı, savaş sonrası öğretmenlik, felsefe öğrenimi ve 1926'da Paris. Paris'te sanat tarihi ve arkeoloji tahsili ve Fransa'da Avrupa Medeniyeti ile ilk temas. Yurda dönünce arkeoloji uzmanlığından müze müdürlüğüne kadar idarî görevler ve Anadolu'da arkeolojik kazılar yapar. Dergilerde fikir, kanaat ve meslekî yazılar yazan Remzi Oğuz Bey, 1933'te Türkân Hanım'la evlenir, 1939'da profesör olur, 1949'da Ankara İlahiyat Fakültesi'nin kuruluşuna katılarak Türkiye'de ilk defa İslâm Sanatları Tarihi bölümünü kurar.

Yazarlıkla yapamadığını, Meclis'te gerçekleştirme umuduyla siyasete atılır. Balkan Harbi'ni,
Birinci Dünya Savaşı'nı, Osmanlı Devleti'nin çöküşünü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu,
tek parti ve çok partili dönemi gören elli beş yıllık bir ömür...

Paris'e gitmeden önce Türk Ocağı ve “Turancılık”a gönül veren R. Oğuz Arık, Paris'te Anadolunun rengi, sembolü olarak tahsile gelen gençlere; “Uyan be Anadolu çocuğu, sen kendini kurtaramazsan seni kim kurtaracak” diye sahip çıkar ve Anadolucu milliyetçiliğin bayraktarlığını yapar.

R. Oğuz Arık'a göre milliyetçilik iki merhaleden (Osmanlıcılık ve Turancılık) geçerek yeni
döneme girer. “Anadoluculuk” diye isimlendirilen bu görüşte, vatan ve demokrasi önemli yer
tutar ve milliyetçilik anlayışında statik ve dinamik unsurları taşır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat