21. yüzyıl mimarlığı çeşitlilik içerir, çokseslidir. Bu çokluk içinde her bir mimarlık ürünü, kendine özgü içerik ve dinamiklerle biçimlenir. Geçmiş yüzyılların mirası üzerine kurulu ve genellikle farklı disiplinlerden uyarlanan eleştiri yaklaşımları, birbirinden farklı özellikler taşıyan çağdaş ürünleri anlama ve anlamlandırmada ne derece yeterlidir? Genellikle mimarlık teorisi, görece daha az da olsa, mimarlık tarihiyle ilişkilenen geleneksel eleştiriler, mimarlığın eski yeni tüm dinamiklerini ve mimarlık ürününün bu dinamiklere bağlı gelişen özgün bileşenlerini anlamada ne derece etkin olabilir?
Mimarlığı Eleştirmek, söz konusu yeterlilik ve etkinlik konularında duyulan şüphe üzerine kaleme alındı. Kitap, mimarlığın çağdaş ürünlerini daha iyi anlamak ve anlamlandırmak için ürünlere nasıl bakılabileceğine ilişkin kendi yaklaşımını önerir; önerisi bağlamında üretilmiş eleştiri denemelerini (kısa filmler) örnekler ve çözümler. Eleştirinin geleneğinde önemli yer tutan teori ve tarihi dışlamaz; buna karşılık, mimarlığın ve tasarımın bileşenlerini (yer, düşünce, varoluş ve aktörler) önermenin merkezine yerleştirir. Çağdaş mimarlık ürünlerini biçimlendiren dinamikleri kavramanın, ürünlerin ardında olduğu iddia edilen teoriyi/kuramı bilmek ya da tekil ürünün devamlılık ilişkisi içinde olabileceği geçmiş ürünlerle bir arada yorumlanması kadar -ve hatta daha da fazla- gerekli olduğunu savunur. Teorinin ve(ya) tarihin izindeki yoğun terminoloji ve derin uzmanlık bilgisi üzerinden konuşan eleştirmen yerine, mimarlık ürününün kendisine ve bileşenlerine odaklanan eleştiren olmayı önemser. Eleştiren olmayı, eleştirmenliğin ön şartı olarak görür.
Mimarlık salt görsel algımızı değil, dünya üzerindeki varoluşumuzu zenginleştirme gücü yüksek olan bir sanattır. Uğraş alanı mekan olan her tasarımcı, onu deneyimleyecek olanların yaşayışında etkin rol oynar. Tasarımcının eleştiren olması, tarihin ve teorinin öğrettiklerinden fazla ve farklı olarak çağdaşlarının da neyi nasıl yapmakta olduğu üzerine yöntemli ve etkin düşünmesi, bu yolla kendisini de neyi nasıl yapması gerektiği konusunda sorgulaması/yenilemesi, salt kendi gelişimi için değil, yaratacağı mekânların varoluşumuza olumlu katkısı için de önemlidir. Çağdaş mimarlık ürünleri, teori ve tarih kadar öğreticidir; çağı ve insanı anlamanın araçlarıdır. Her biri kendi özgünlüğü ile ön plana çıkmaya aday bu ürünleri anlamak ve anlamlandırmak için önerdiğim yaklaşımı tüm mimarlık meraklılarının ilgisine sunuyor ve kendilerini bu yaklaşımı denemeye davet ediyorum. Mimarlığı Eleştirmek kitabının ülkemiz mimarlık kültürüne katkısı olması dileği ile…
21. yüzyıl mimarlığı çeşitlilik içerir, çokseslidir. Bu çokluk içinde her bir mimarlık ürünü, kendine özgü içerik ve dinamiklerle biçimlenir. Geçmiş yüzyılların mirası üzerine kurulu ve genellikle farklı disiplinlerden uyarlanan eleştiri yaklaşımları, birbirinden farklı özellikler taşıyan çağdaş ürünleri anlama ve anlamlandırmada ne derece yeterlidir? Genellikle mimarlık teorisi, görece daha az da olsa, mimarlık tarihiyle ilişkilenen geleneksel eleştiriler, mimarlığın eski yeni tüm dinamiklerini ve mimarlık ürününün bu dinamiklere bağlı gelişen özgün bileşenlerini anlamada ne derece etkin olabilir?
Mimarlığı Eleştirmek, söz konusu yeterlilik ve etkinlik konularında duyulan şüphe üzerine kaleme alındı. Kitap, mimarlığın çağdaş ürünlerini daha iyi anlamak ve anlamlandırmak için ürünlere nasıl bakılabileceğine ilişkin kendi yaklaşımını önerir; önerisi bağlamında üretilmiş eleştiri denemelerini (kısa filmler) örnekler ve çözümler. Eleştirinin geleneğinde önemli yer tutan teori ve tarihi dışlamaz; buna karşılık, mimarlığın ve tasarımın bileşenlerini (yer, düşünce, varoluş ve aktörler) önermenin merkezine yerleştirir. Çağdaş mimarlık ürünlerini biçimlendiren dinamikleri kavramanın, ürünlerin ardında olduğu iddia edilen teoriyi/kuramı bilmek ya da tekil ürünün devamlılık ilişkisi içinde olabileceği geçmiş ürünlerle bir arada yorumlanması kadar -ve hatta daha da fazla- gerekli olduğunu savunur. Teorinin ve(ya) tarihin izindeki yoğun terminoloji ve derin uzmanlık bilgisi üzerinden konuşan eleştirmen yerine, mimarlık ürününün kendisine ve bileşenlerine odaklanan eleştiren olmayı önemser. Eleştiren olmayı, eleştirmenliğin ön şartı olarak görür.
Mimarlık salt görsel algımızı değil, dünya üzerindeki varoluşumuzu zenginleştirme gücü yüksek olan bir sanattır. Uğraş alanı mekan olan her tasarımcı, onu deneyimleyecek olanların yaşayışında etkin rol oynar. Tasarımcının eleştiren olması, tarihin ve teorinin öğrettiklerinden fazla ve farklı olarak çağdaşlarının da neyi nasıl yapmakta olduğu üzerine yöntemli ve etkin düşünmesi, bu yolla kendisini de neyi nasıl yapması gerektiği konusunda sorgulaması/yenilemesi, salt kendi gelişimi için değil, yaratacağı mekânların varoluşumuza olumlu katkısı için de önemlidir. Çağdaş mimarlık ürünleri, teori ve tarih kadar öğreticidir; çağı ve insanı anlamanın araçlarıdır. Her biri kendi özgünlüğü ile ön plana çıkmaya aday bu ürünleri anlamak ve anlamlandırmak için önerdiğim yaklaşımı tüm mimarlık meraklılarının ilgisine sunuyor ve kendilerini bu yaklaşımı denemeye davet ediyorum. Mimarlığı Eleştirmek kitabının ülkemiz mimarlık kültürüne katkısı olması dileği ile…