İnsan denen canlı doğduğu andan beri içgüdüsel olarak sürekli bir kıyas halindedir. Öğrenmesinin, tecrübesinin temelinde kıyas yapması vardır. Doğduğu andan beri kendi ile çevresini kıyaslar, çevresini taklit ederek büyür. Hapishanede de biz hiçbir eğitim programı uygulamasak bile insanlar burada iki farklı irade, iki farklı yaşam biçimini görüyor. Bir yanda biz varız. Diğer yanda idare. İdare sürekli olarak onların yaşamlarını kısıtlıyor, kural-yasa diyerek yasaklar getiriyor. En insani şeyleri dahi yasaklarla perdeliyor. Bu insanlara onları hiçe sayan yaşamı reva görüyor. Bizler ise onlara reva görülen yaşama karşı mücadele ediyoruz, hem de birlikte yaşanabileceğini, ortak sorunlara ortak alıla hep birlikte çözüm aranıp bulunabileceğini, sınırlı imkanla bile olsa insanca bir yaşamın mümkün olduğunu gösteriyoruz. F tiplerinde de biz ve idare, insanların kafasında yine kıyaslanan bu iki yaşam, iki uç olursa, oralar da okul olmaktan kurtulamayacaktır.
İnsan denen canlı doğduğu andan beri içgüdüsel olarak sürekli bir kıyas halindedir. Öğrenmesinin, tecrübesinin temelinde kıyas yapması vardır. Doğduğu andan beri kendi ile çevresini kıyaslar, çevresini taklit ederek büyür. Hapishanede de biz hiçbir eğitim programı uygulamasak bile insanlar burada iki farklı irade, iki farklı yaşam biçimini görüyor. Bir yanda biz varız. Diğer yanda idare. İdare sürekli olarak onların yaşamlarını kısıtlıyor, kural-yasa diyerek yasaklar getiriyor. En insani şeyleri dahi yasaklarla perdeliyor. Bu insanlara onları hiçe sayan yaşamı reva görüyor. Bizler ise onlara reva görülen yaşama karşı mücadele ediyoruz, hem de birlikte yaşanabileceğini, ortak sorunlara ortak alıla hep birlikte çözüm aranıp bulunabileceğini, sınırlı imkanla bile olsa insanca bir yaşamın mümkün olduğunu gösteriyoruz. F tiplerinde de biz ve idare, insanların kafasında yine kıyaslanan bu iki yaşam, iki uç olursa, oralar da okul olmaktan kurtulamayacaktır.