Karamanoğulları Beyliği'nin Moğol istilası ile başlayan Anadolu'ya geliş serüvenleri ve burada yurt tutmaları, yaklaşık olarak 2,5 asır bu coğrafyada varlık göstermeleriyle sonuçlanmıştır. Karamanoğulları Türkiye Selçuklu Devletine tabii olarak Sultan I. Alâeddin Keykubad tarafından Anadolu'nun güneyine, bu günkü Ermenek, Mut ve Toros dağ hattının kuzeyine yerleştirilmişlerdi. Karaman aşiretinin kendisine bağlı Türklerle kendi devletlerini kurma çabaları özellikle Selçuklu-Kilikya Ermeni Krallığı sınırında fetihlerde bulunarak gerçekleştirmeye çalışmıştır. Sonraları güçlenen Beylik, Hristiyan devletlerle münasebet halkasını Akdeniz sahillerine inmesi ile genişleterek, Kıbrıs Latin Krallığı, Venedik Cumhuriyeti ve Rodos Şövalyeleri ile hem mücadele hem de dostane ittifaklar ekseninde ilişkiler kurmuştur. Anadolu coğrafyasında Osmanlılar ile vermiş oldukları nüfuz mücadelesi ise Karamanoğullarını bu devlete karşı, Papalık, Sırplar, Macarlar, Bizans ve Venedik gibi Batı Hristiyan dünyası ile ittifak kurmalarına yol açmıştır. Karamanoğulları Beylerinin özellikle Osmanlıya karşı Hristiyan dünyası ile elçiler vasıtasıyla kurmuş olduğu yoğun diplomasi, Osmanlının Batıya yönelik fetih hareketlerini olumsuz etkilediği gibi hem Beylik içerisinde hem de İslam dünyası nezdinde kendi itibarlarının sarsılmasına da neden olmuştur.
Bu eserde Karamanoğullarının kuruluşundan yıkılışına kadar Hristiyan dünyasıyla gerek mücadele gerekse de dostane ilişkilerin tarihsel arka planını irdeleyip devrin kaynaklarına sadık kalarak ele alındı. Böylece beyliğin araştırılmış tarihinin noksan halkasının tamamlanmasında büyük katkı sağlayacaktır.
Karamanoğulları Beyliği'nin Moğol istilası ile başlayan Anadolu'ya geliş serüvenleri ve burada yurt tutmaları, yaklaşık olarak 2,5 asır bu coğrafyada varlık göstermeleriyle sonuçlanmıştır. Karamanoğulları Türkiye Selçuklu Devletine tabii olarak Sultan I. Alâeddin Keykubad tarafından Anadolu'nun güneyine, bu günkü Ermenek, Mut ve Toros dağ hattının kuzeyine yerleştirilmişlerdi. Karaman aşiretinin kendisine bağlı Türklerle kendi devletlerini kurma çabaları özellikle Selçuklu-Kilikya Ermeni Krallığı sınırında fetihlerde bulunarak gerçekleştirmeye çalışmıştır. Sonraları güçlenen Beylik, Hristiyan devletlerle münasebet halkasını Akdeniz sahillerine inmesi ile genişleterek, Kıbrıs Latin Krallığı, Venedik Cumhuriyeti ve Rodos Şövalyeleri ile hem mücadele hem de dostane ittifaklar ekseninde ilişkiler kurmuştur. Anadolu coğrafyasında Osmanlılar ile vermiş oldukları nüfuz mücadelesi ise Karamanoğullarını bu devlete karşı, Papalık, Sırplar, Macarlar, Bizans ve Venedik gibi Batı Hristiyan dünyası ile ittifak kurmalarına yol açmıştır. Karamanoğulları Beylerinin özellikle Osmanlıya karşı Hristiyan dünyası ile elçiler vasıtasıyla kurmuş olduğu yoğun diplomasi, Osmanlının Batıya yönelik fetih hareketlerini olumsuz etkilediği gibi hem Beylik içerisinde hem de İslam dünyası nezdinde kendi itibarlarının sarsılmasına da neden olmuştur.
Bu eserde Karamanoğullarının kuruluşundan yıkılışına kadar Hristiyan dünyasıyla gerek mücadele gerekse de dostane ilişkilerin tarihsel arka planını irdeleyip devrin kaynaklarına sadık kalarak ele alındı. Böylece beyliğin araştırılmış tarihinin noksan halkasının tamamlanmasında büyük katkı sağlayacaktır.