Hezliyat (şakalar-latifeler) türünün en güzel örneklerinden olan Mir'ât-ı Cünûn-Delilerin Aynası toplumdaki normal dışı tiplerin ve durumların hiciv-mizah usulü ile anlatıldığı bir eser. Stendhal, romanı "sokağa tutulan ayna" olarak tanımlamıştı. Yenişehirli Avni de, eserinde sokağa ya da topluma ayna tutmakta; yalnız onun aynası, Stendhal'dan farklı olarak sadece normal dışı tipleri göstermektedir.
Toplum normlarının sınırlarını aşan kişilerin hareket, tutum ve davranışlarını, gözlemlerine dayanarak anlatan Avni, kişilik tiplerinin tahlillerini yaparken hem kişileri ve tipleri konuşturuyor, hem de yeri geldiğinde kendisi de o kişi ve tip hakkındaki görüşlerini dile getiriyor. Zaman zaman da bu tiplerin düştükleri komik durumları hikâye ediyor.
Deliler ve delilik üzerine müstakil olarak yazılmış ilk örneklerden biri olan Delilerin Aynası ele aldığı tipler bakımından hiç de yabancısı olmadığımız bir toplum ve kişiler tablosu sergiliyor.
Hezliyat (şakalar-latifeler) türünün en güzel örneklerinden olan Mir'ât-ı Cünûn-Delilerin Aynası toplumdaki normal dışı tiplerin ve durumların hiciv-mizah usulü ile anlatıldığı bir eser. Stendhal, romanı "sokağa tutulan ayna" olarak tanımlamıştı. Yenişehirli Avni de, eserinde sokağa ya da topluma ayna tutmakta; yalnız onun aynası, Stendhal'dan farklı olarak sadece normal dışı tipleri göstermektedir.
Toplum normlarının sınırlarını aşan kişilerin hareket, tutum ve davranışlarını, gözlemlerine dayanarak anlatan Avni, kişilik tiplerinin tahlillerini yaparken hem kişileri ve tipleri konuşturuyor, hem de yeri geldiğinde kendisi de o kişi ve tip hakkındaki görüşlerini dile getiriyor. Zaman zaman da bu tiplerin düştükleri komik durumları hikâye ediyor.
Deliler ve delilik üzerine müstakil olarak yazılmış ilk örneklerden biri olan Delilerin Aynası ele aldığı tipler bakımından hiç de yabancısı olmadığımız bir toplum ve kişiler tablosu sergiliyor.