"Nazım Hikmet'in yaşamı ve yapıtları hakkında birçok kitap kaleme almış olan yazar Emin Karaca'nın eserleri şimdiye değin yüzbinlerce okura ulaştı. Emin Karaca, Şair'in 113. Doğum günü olan 15 Ocak 2015 günü Mistik Romantik Ağır Mahkum ve Göçmen Şair Nazım Hikmet adını verdiği biyografi kitabıyla bu kutsal kariyerin doruğunda bütün Nazım yaşam külliyatını bir ve tek eserde topluyor. Bu kitapta şimdiye değin açılmamış, bilinmemiş dosya ve detaylar; açılan, bilinen olay ve belgelerin bilinmeyen gizli yönleri ve içerikleriyle İlk kez günışığına çıkıyor. Nazım'ın hem bütün yaşamı hem de 113 yaşının son yarım yüzyılında ülkemizin sanat, siyaset ve kültür gündemlerinde yarattığı; rakip ve düşmanlarınca çok kıskanılan ve imrenilen sosyal zaferleri, bu kitapla birlikte en geniş, derli toplu bir kaynağa da ilk kez kavuşmuş oluyor Emin Karaca'nın ustalığıyla..."
"Nazım, senden bana ilk 1934'te söz ettiler, sen hapisteydin, o zaman bir şey yazabildim. Dostluğumuz otuz yıl sürmeyecekti. Ne kadar az, otuz yıl. 1950'de, bizler, yani Türk halkı, dünyanın her köşesindeki şairler seni hapisten kurtardığımız zaman, bir on dört temmuz günü dosdoğru hayatın içine daldın. Ama bu yıl, sabırsızlığından, temmuzu bekleyemedin..."
- Louis Aragon
“Niçin öldün Nâzım? Ne yaparız şimdi biz şarkılarından yoksun?”
- Pablo Neruda
"Nazım'ın hayatının en güzel yılları hapishanelerde geçti. Orada da şiir yazıyordu. Bursa Hapisanesinin duvarlarının kalın ve sağlam olması onun sesinin duyulmasına ve bize kadar ulaşmasına engel olamadı. Özgürlüğe düşkün kimselerin çabası ve büyük ozana karşı Türk hükümetinin giriştiği şiddet hareketinin bütün dünyada uyandırdığı hoşnutsuzluk Nâzım'ı ağır ağır bırakıldığı ölümden çekip kurtardı."
- Tristan Tzara
"Vefalı dost, yiğit militan, insan düşmanlarının amansız düşmanı, her yerde hizmet etmek ama hiçbir şeyi görmezden gelmek istemiyordu. Biliyordu ki, insan yapılacak bir şeydir ve hiç bir yerde yapılmamıştır."
- Jean-Paul Sartre
Sunuş'tan bir bölüm:
Sadede gelelim…
Sahici ve gerçek bir “Nâzım Hikmet” biyografisinin yanında; yeni olan şunlar var elinizdeki kitapta:
- 1930'larda sol dünyada Nâzım Hikmet'in popülaritesi gittikçe artarken, devlet yanlısı sanat-edebiyat mahfilleri; onun yerine Kemalist bir şair ikame etmek için neler yapıyorlardı?
- Donanma Davası'nda, Nâzım Hikmet'in Erkin gemisindeki günleri nasıl geçiyordu?
- Havalandırmaya çıkarıldığı bir gün Nâzım Hikmet, Erkin'in güvertesinde “Bahr-i Hazer”i Marmara'ya karşı nasıl okudu?
- Askerî Mahkeme önündeki savunmasında Nâzım Hikmet neler söyledi?
- “İkinci Vatanı”na, yani Sovyetler Birliği'ne geçtikten sonra, Nâzım Hikmet'in ardından Çetin Altan nasıl sövdü?
- “Cumhuriyet” gazetesi ve başyazarı Nadir Nadi, Nâzım Hikmet'e karşı nasıl bir tutum takındı?
Elinizdeki “Nâzım Hikmet/Mistik-Romantik- Ağır Mahkûm ve Göçmen Şair” kitabı Nâzım Hikmet'i bütün çıplaklığıyla ortaya koyan bir eserdir.
"Nazım Hikmet'in yaşamı ve yapıtları hakkında birçok kitap kaleme almış olan yazar Emin Karaca'nın eserleri şimdiye değin yüzbinlerce okura ulaştı. Emin Karaca, Şair'in 113. Doğum günü olan 15 Ocak 2015 günü Mistik Romantik Ağır Mahkum ve Göçmen Şair Nazım Hikmet adını verdiği biyografi kitabıyla bu kutsal kariyerin doruğunda bütün Nazım yaşam külliyatını bir ve tek eserde topluyor. Bu kitapta şimdiye değin açılmamış, bilinmemiş dosya ve detaylar; açılan, bilinen olay ve belgelerin bilinmeyen gizli yönleri ve içerikleriyle İlk kez günışığına çıkıyor. Nazım'ın hem bütün yaşamı hem de 113 yaşının son yarım yüzyılında ülkemizin sanat, siyaset ve kültür gündemlerinde yarattığı; rakip ve düşmanlarınca çok kıskanılan ve imrenilen sosyal zaferleri, bu kitapla birlikte en geniş, derli toplu bir kaynağa da ilk kez kavuşmuş oluyor Emin Karaca'nın ustalığıyla..."
"Nazım, senden bana ilk 1934'te söz ettiler, sen hapisteydin, o zaman bir şey yazabildim. Dostluğumuz otuz yıl sürmeyecekti. Ne kadar az, otuz yıl. 1950'de, bizler, yani Türk halkı, dünyanın her köşesindeki şairler seni hapisten kurtardığımız zaman, bir on dört temmuz günü dosdoğru hayatın içine daldın. Ama bu yıl, sabırsızlığından, temmuzu bekleyemedin..."
- Louis Aragon
“Niçin öldün Nâzım? Ne yaparız şimdi biz şarkılarından yoksun?”
- Pablo Neruda
"Nazım'ın hayatının en güzel yılları hapishanelerde geçti. Orada da şiir yazıyordu. Bursa Hapisanesinin duvarlarının kalın ve sağlam olması onun sesinin duyulmasına ve bize kadar ulaşmasına engel olamadı. Özgürlüğe düşkün kimselerin çabası ve büyük ozana karşı Türk hükümetinin giriştiği şiddet hareketinin bütün dünyada uyandırdığı hoşnutsuzluk Nâzım'ı ağır ağır bırakıldığı ölümden çekip kurtardı."
- Tristan Tzara
"Vefalı dost, yiğit militan, insan düşmanlarının amansız düşmanı, her yerde hizmet etmek ama hiçbir şeyi görmezden gelmek istemiyordu. Biliyordu ki, insan yapılacak bir şeydir ve hiç bir yerde yapılmamıştır."
- Jean-Paul Sartre
Sunuş'tan bir bölüm:
Sadede gelelim…
Sahici ve gerçek bir “Nâzım Hikmet” biyografisinin yanında; yeni olan şunlar var elinizdeki kitapta:
- 1930'larda sol dünyada Nâzım Hikmet'in popülaritesi gittikçe artarken, devlet yanlısı sanat-edebiyat mahfilleri; onun yerine Kemalist bir şair ikame etmek için neler yapıyorlardı?
- Donanma Davası'nda, Nâzım Hikmet'in Erkin gemisindeki günleri nasıl geçiyordu?
- Havalandırmaya çıkarıldığı bir gün Nâzım Hikmet, Erkin'in güvertesinde “Bahr-i Hazer”i Marmara'ya karşı nasıl okudu?
- Askerî Mahkeme önündeki savunmasında Nâzım Hikmet neler söyledi?
- “İkinci Vatanı”na, yani Sovyetler Birliği'ne geçtikten sonra, Nâzım Hikmet'in ardından Çetin Altan nasıl sövdü?
- “Cumhuriyet” gazetesi ve başyazarı Nadir Nadi, Nâzım Hikmet'e karşı nasıl bir tutum takındı?
Elinizdeki “Nâzım Hikmet/Mistik-Romantik- Ağır Mahkûm ve Göçmen Şair” kitabı Nâzım Hikmet'i bütün çıplaklığıyla ortaya koyan bir eserdir.