Asya bozkırlarında göçebe kültürün güçlü temsilcileri olan Moğollar, 12. yüzyılın sonu ve 13. yüzyılın başlarında Cengiz Han öncülüğünde büyük bir imparatorluk kurarak kadim uygarlıkların bulunduğu toprakların yeni yöneticileri olmuşlardı. Asya'nın neredeyse tamamını bir asırdan uzun bir süre Moğollar yönetmişlerdir. Moğolların bu güçlü harekatı hem kendilerinde hem de yönettikleri coğrafyada köklü değişimlerin yaşanmasına yol açmıştır. Bu değişimlerin büyük çoğunluğu kültür hayatı ve düşünce yapısı üzerinde görülmektedir. Moğol İmparatorluğu'nun yan kolları içinde kültürel değişim ve etkileşiminin en yoğun yaşandığı devlet, İran ve Azerbaycan gibi köklü medeniyetlerin merkezinde şekillenen İlhanlılar olmuştu. İç içe geçmiş zengin inanç ve kültürlerin bulunduğu Yakın Doğu topraklarında kısa süren siyasi hayatları süresince İlhanlıların nasıl bir kültür mirası devraldıkları bu kültür birikimini nasıl algılayıp işledikleri ve kendilerinden sonraki toplumlara bu birikimi ne şekilde devrettikleri Moğollar Zamanında Yakın Doğu kitabının temel konusunu oluşturmaktadır. Kitapta; tarih boyunca yıkım ve vahşetle birlikte anılan Moğolların tahrip ettikleri medeniyetin bir parçası haline dönüşmeleri ve bütün tahripkarlıklarına karşın Moğolların İslam medeniyetine sağladığı katkılar; siyaseten büyük bir çöküntü yaşamış olmasına rağmen İslam medeniyetinin dönüştürücü ve kuşatıcı gücü ve Moğollar üzerinde görülen muazzam değişim, daha da önemlisi konar-göçer yaşamın hoyratlığından ötürü zor kavranan Asya bozkırlarının bağdaştırıcı ve kuşatıcı zihni ve özgürlükçü dünyası işlenmiştir. Bu bağlamda İlhanlılar devrinde Yakın Doğu'da görülen dini düşüncedeki gelişmeler, fikri ve edebi ortam, bilimsel faaliyetler, imar faaliyetleri birer alt başlık halinde incelenmiştir.
Asya bozkırlarında göçebe kültürün güçlü temsilcileri olan Moğollar, 12. yüzyılın sonu ve 13. yüzyılın başlarında Cengiz Han öncülüğünde büyük bir imparatorluk kurarak kadim uygarlıkların bulunduğu toprakların yeni yöneticileri olmuşlardı. Asya'nın neredeyse tamamını bir asırdan uzun bir süre Moğollar yönetmişlerdir. Moğolların bu güçlü harekatı hem kendilerinde hem de yönettikleri coğrafyada köklü değişimlerin yaşanmasına yol açmıştır. Bu değişimlerin büyük çoğunluğu kültür hayatı ve düşünce yapısı üzerinde görülmektedir. Moğol İmparatorluğu'nun yan kolları içinde kültürel değişim ve etkileşiminin en yoğun yaşandığı devlet, İran ve Azerbaycan gibi köklü medeniyetlerin merkezinde şekillenen İlhanlılar olmuştu. İç içe geçmiş zengin inanç ve kültürlerin bulunduğu Yakın Doğu topraklarında kısa süren siyasi hayatları süresince İlhanlıların nasıl bir kültür mirası devraldıkları bu kültür birikimini nasıl algılayıp işledikleri ve kendilerinden sonraki toplumlara bu birikimi ne şekilde devrettikleri Moğollar Zamanında Yakın Doğu kitabının temel konusunu oluşturmaktadır. Kitapta; tarih boyunca yıkım ve vahşetle birlikte anılan Moğolların tahrip ettikleri medeniyetin bir parçası haline dönüşmeleri ve bütün tahripkarlıklarına karşın Moğolların İslam medeniyetine sağladığı katkılar; siyaseten büyük bir çöküntü yaşamış olmasına rağmen İslam medeniyetinin dönüştürücü ve kuşatıcı gücü ve Moğollar üzerinde görülen muazzam değişim, daha da önemlisi konar-göçer yaşamın hoyratlığından ötürü zor kavranan Asya bozkırlarının bağdaştırıcı ve kuşatıcı zihni ve özgürlükçü dünyası işlenmiştir. Bu bağlamda İlhanlılar devrinde Yakın Doğu'da görülen dini düşüncedeki gelişmeler, fikri ve edebi ortam, bilimsel faaliyetler, imar faaliyetleri birer alt başlık halinde incelenmiştir.