Tarihin dişle, tırnakla kayalara oyularak yazıldığı Zagros dağlarında ilk insan, henüz tanrısız ve kimselersiz, doğanın üstün acımasızlığıyla karşı karşıya, binlerce yıl varlık mücadelesi vermişti.
İlk sözü nasıl söyledi insan, ilk anlamı nasıl kafatasının derin zindanında bütünleştirdi, ilk resmi nasıl çizdi?
Bunların yapılması için gerekli araçları adım adım nasıl geliştirdi?
Zaman ve mekan kavramları nasıl oluştu?
Bunlar sonradan nasıl tarih ve ülke kavramları anlamına geldiler?
Çok sancılı, bazen çok yavaş ve bazen çok fırtınalı, birdenbire savrulan bir dünya gibi hızla gerçekleşen bir tarih ve varlık oluştu. Bu, insanın tarihiydi. İnsan, saraylar, büyük tapınaklar ve hatta kamıştan evler kurmadan önce, bu türden bir eylemi için harcadığı emek ve zamanın binlerce katını, bunları kuracak düzeyde bir ustalığa ulaşmak için harcadı. Gerçek insanlaşma süreci buydu. Tarih yapmanın, yani yeryüzünün zamanına, onun özüne denk gelen bir biçim vermeninbaşkaca bir anlamı yoktur. Mordem, bir ilk insandır.
Tarihin dişle, tırnakla kayalara oyularak yazıldığı Zagros dağlarında ilk insan, henüz tanrısız ve kimselersiz, doğanın üstün acımasızlığıyla karşı karşıya, binlerce yıl varlık mücadelesi vermişti.
İlk sözü nasıl söyledi insan, ilk anlamı nasıl kafatasının derin zindanında bütünleştirdi, ilk resmi nasıl çizdi?
Bunların yapılması için gerekli araçları adım adım nasıl geliştirdi?
Zaman ve mekan kavramları nasıl oluştu?
Bunlar sonradan nasıl tarih ve ülke kavramları anlamına geldiler?
Çok sancılı, bazen çok yavaş ve bazen çok fırtınalı, birdenbire savrulan bir dünya gibi hızla gerçekleşen bir tarih ve varlık oluştu. Bu, insanın tarihiydi. İnsan, saraylar, büyük tapınaklar ve hatta kamıştan evler kurmadan önce, bu türden bir eylemi için harcadığı emek ve zamanın binlerce katını, bunları kuracak düzeyde bir ustalığa ulaşmak için harcadı. Gerçek insanlaşma süreci buydu. Tarih yapmanın, yani yeryüzünün zamanına, onun özüne denk gelen bir biçim vermeninbaşkaca bir anlamı yoktur. Mordem, bir ilk insandır.