1867 yılında yayınlanan ve Tanzimat dönemi sonrasında, etkisinde kalınmış bir eser olan "Muhayyelat'ı”n yazarı Aziz Efendi, döneminde Osmanlının Berlin Elçiliğini yapmasına rağmen, bu eseriyle tanınmıştır. Tasavvufi bilgisi, Hurufi ve Bektaşi akidelerine olan ilgisi sayesinde, Süryani ve Arabi dilleriyle yazılmış "Hülassatü l-Hayal" adlı eski bir hikaye kitabından etkilenerek, bu eserdeki garip hikayelerden ve ilginç menkıbelerden esinlenmiş, bunları "dervişi", sade bir üslupla yeniden kaleme almıştır.
Eserde yer yer cinler, periler, olağanüstü olaylar, büyüler gerçek hayat hikayeleriyle, farklı farklı mekanlarda ve kahramanlarla gizemli bir şekilde ele alınmıştır.
1867 yılında yayınlanan ve Tanzimat dönemi sonrasında, etkisinde kalınmış bir eser olan "Muhayyelat'ı”n yazarı Aziz Efendi, döneminde Osmanlının Berlin Elçiliğini yapmasına rağmen, bu eseriyle tanınmıştır. Tasavvufi bilgisi, Hurufi ve Bektaşi akidelerine olan ilgisi sayesinde, Süryani ve Arabi dilleriyle yazılmış "Hülassatü l-Hayal" adlı eski bir hikaye kitabından etkilenerek, bu eserdeki garip hikayelerden ve ilginç menkıbelerden esinlenmiş, bunları "dervişi", sade bir üslupla yeniden kaleme almıştır.
Eserde yer yer cinler, periler, olağanüstü olaylar, büyüler gerçek hayat hikayeleriyle, farklı farklı mekanlarda ve kahramanlarla gizemli bir şekilde ele alınmıştır.