Günümüz siyasi polisiye edebiyatının cesur ve gerçekçi yazarı Wolfgang Schorlau'dan yine sarsıcı bir “derin devlet” romanı.
Hikaye tamamen gerçek bir olaya dayanıyor: 1980'de, Münih'te, geleneksel Ekim Festivali'nde, kalabalığın ortasında bir bomba patlamış, 13 kişi ölmüş, iki yüzden fazlası yaralanmıştı. Saldırıyı düzenleyen bir neonazi idi. Resmi soruşturma, bunun “münferit” bir
terör eylemi olduğu hükmüne vardı.
Acaba öyle miydi?
Schorlau'nun emekli polis özel dedektifi Dengler, yıllar sonra, bu vakanın peşine düşüyor. Her zamanki ahbaplarının (bir yıldız falı yazarı mesela), eski meslektaşlarından bazı namuslu polislerin ve namuslu bir iki politikacının yardımıyla...
Soğuk Savaş politikasının dehlizlerindeki entrikalar, derin devlet, neonaziler...
“Schorlau, sadece kahramanı Georg Dengler'i değil, okurunu da korku ve dehşete düşüren varsayımlar ve yapılarla uğraşıyor.”
Stuttgarter Nachrıchten
Günümüz siyasi polisiye edebiyatının cesur ve gerçekçi yazarı Wolfgang Schorlau'dan yine sarsıcı bir “derin devlet” romanı.
Hikaye tamamen gerçek bir olaya dayanıyor: 1980'de, Münih'te, geleneksel Ekim Festivali'nde, kalabalığın ortasında bir bomba patlamış, 13 kişi ölmüş, iki yüzden fazlası yaralanmıştı. Saldırıyı düzenleyen bir neonazi idi. Resmi soruşturma, bunun “münferit” bir
terör eylemi olduğu hükmüne vardı.
Acaba öyle miydi?
Schorlau'nun emekli polis özel dedektifi Dengler, yıllar sonra, bu vakanın peşine düşüyor. Her zamanki ahbaplarının (bir yıldız falı yazarı mesela), eski meslektaşlarından bazı namuslu polislerin ve namuslu bir iki politikacının yardımıyla...
Soğuk Savaş politikasının dehlizlerindeki entrikalar, derin devlet, neonaziler...
“Schorlau, sadece kahramanı Georg Dengler'i değil, okurunu da korku ve dehşete düşüren varsayımlar ve yapılarla uğraşıyor.”
Stuttgarter Nachrıchten