Mustafa Sungur Üstad'ın Manevi Evladı, Fena Fi'n-Nur

Stok Kodu:
9789752695399
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
479
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
11
Basım Tarihi:
2012-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789752695399
533175
Mustafa Sungur
Mustafa Sungur Üstad'ın Manevi Evladı, Fena Fi'n-Nur
18.00
Fedakarlık, kişinin fedâ ettiği şeylerin değeriyle ölçülür. "Anam babam sana fedâ olsun!" diyen Sahabe misali, yahut bir İbrahim Edhem gibi tacını, tahtını, eşini, işini, evladını, malını, hülasa sevdiği her şeyi arkada bırakıp yüzünü yalnız Nur'a yönelten bir muhabbet kahramanıydı Mustafa Sungur. Onu yollara düşüren muhabbetiydi. Ona dağları, deryaları aştıran, ovaları geçtiren, hadiselerin korkunç dalgalarına göğüs gerdiren muhabbetiydi. Bir gül bahçesine girercesine çilehanelere, hapislere koşturan muhabbetiydi. O muhabbet ki Mustafa Sungur'u daha çocuk denecek yaşlarındayken Üstad'ın yakınlığına mazhar ve ona en has talebe eyledi. Nur Sultanın hayat-ı maneviyesini devam ettirme sırrına mazhar "Fena fi'n-Nur" bir yadigar-ı Bediüzzaman ve bir evlad-ı Resul-i Zişan oldu. O eşsiz muhabbet ve sadakatle safaya değil cefaya, çileye ve mihnete talip oldu. Bütün dünyevî makam ve sevgilileri fedâ edip zindanları tercih etti. Çünkü onun gözünde hapishaneler saraydan farksızdı. Çünkü orada Üstad'ı vardı. İşte bu yüzden "Sungur, hayatım hayatınla devam edecek!" ve "İstikbalde Nur'un bayramları olacak. Ben o bayramları göremeyeceğim, sen o bayramları görecek ve gelip kabrimde bana anlatacaksın!" müjdesine mazhar oldu. Hatta bu müjdeyi bir emir telakki edip öyle yaşadı. Nice aşılmaz zorluklara, sıkıntılara ve manilere rağmen Rusya'nın değişik şehirlerine Nur'lu müjdeleri ulaştıran Nur'lu kafilenin başında yer aldı. Moskova'ya, Tiflis'e, Bakü'ye Sibirya'ya defalarca gitti. Gittiği her yere Medrese-i Nuriye açtı. Müjde verdi, müjdelere mazhar oldu. Bu kitapta Kur'an hizmetine adanmış kutlu bir ömrün, paha biçilmez ‘an'larıyla, Nur'lu hatıralarıyla muhatap olacaksınız. Sıradan gibi görülen bir sözün, bir işaretin, bir uygulamanın keşfedilmemiş nice hakikatlerin anahtarı olduğuna, karanlıkta kalmış pek çok gerçeğe ışık tuttuğuna şahit olacaksınız. Dünden bu güne ve istikbale ışık tutacak tarihî belge niteliğini taşıyan bu eserle Nur'lu ufuklara yelken açmaya var mısınız?
Fedakarlık, kişinin fedâ ettiği şeylerin değeriyle ölçülür. "Anam babam sana fedâ olsun!" diyen Sahabe misali, yahut bir İbrahim Edhem gibi tacını, tahtını, eşini, işini, evladını, malını, hülasa sevdiği her şeyi arkada bırakıp yüzünü yalnız Nur'a yönelten bir muhabbet kahramanıydı Mustafa Sungur. Onu yollara düşüren muhabbetiydi. Ona dağları, deryaları aştıran, ovaları geçtiren, hadiselerin korkunç dalgalarına göğüs gerdiren muhabbetiydi. Bir gül bahçesine girercesine çilehanelere, hapislere koşturan muhabbetiydi. O muhabbet ki Mustafa Sungur'u daha çocuk denecek yaşlarındayken Üstad'ın yakınlığına mazhar ve ona en has talebe eyledi. Nur Sultanın hayat-ı maneviyesini devam ettirme sırrına mazhar "Fena fi'n-Nur" bir yadigar-ı Bediüzzaman ve bir evlad-ı Resul-i Zişan oldu. O eşsiz muhabbet ve sadakatle safaya değil cefaya, çileye ve mihnete talip oldu. Bütün dünyevî makam ve sevgilileri fedâ edip zindanları tercih etti. Çünkü onun gözünde hapishaneler saraydan farksızdı. Çünkü orada Üstad'ı vardı. İşte bu yüzden "Sungur, hayatım hayatınla devam edecek!" ve "İstikbalde Nur'un bayramları olacak. Ben o bayramları göremeyeceğim, sen o bayramları görecek ve gelip kabrimde bana anlatacaksın!" müjdesine mazhar oldu. Hatta bu müjdeyi bir emir telakki edip öyle yaşadı. Nice aşılmaz zorluklara, sıkıntılara ve manilere rağmen Rusya'nın değişik şehirlerine Nur'lu müjdeleri ulaştıran Nur'lu kafilenin başında yer aldı. Moskova'ya, Tiflis'e, Bakü'ye Sibirya'ya defalarca gitti. Gittiği her yere Medrese-i Nuriye açtı. Müjde verdi, müjdelere mazhar oldu. Bu kitapta Kur'an hizmetine adanmış kutlu bir ömrün, paha biçilmez ‘an'larıyla, Nur'lu hatıralarıyla muhatap olacaksınız. Sıradan gibi görülen bir sözün, bir işaretin, bir uygulamanın keşfedilmemiş nice hakikatlerin anahtarı olduğuna, karanlıkta kalmış pek çok gerçeğe ışık tuttuğuna şahit olacaksınız. Dünden bu güne ve istikbale ışık tutacak tarihî belge niteliğini taşıyan bu eserle Nur'lu ufuklara yelken açmaya var mısınız?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat