Namaz Kavramı
Namaz ibadeti, tüm dinlerde ortak olarak bulunan bir kavramdır. Bu, bir tür, Allah'a yalvarma ve yakarış demektir. Salat yani namaz sözcüğü, İslam'ın ortaya koyduğu yeni bir kavram değildir. İslam'dan önce de Araplar namaz anlamındaki "Salat" sözcüğünü "Dua ve istiğfar" anlamında kullanıyorlardı. Salat sözcüğü, aslında "es-Sılatü" sözcüğünden türemedir. Bu da eklemek, ulamak, ulaştırmak ve birleştirmek anlamındadır. Namaz ibadeti de mü'mini, Rabbi olan Allah'a bağladığından, O'na ulaştırdığından dolayı, Allah'ın rahmetine kavuşturması nedeniyle bu manada "Salat" denmiştir. Namaza, iftitah tekbiri denen başlama tekbiriyle yani "Allah-u Ekber" ile başlanır. "Selam" ile sona erer ki, bunun için de gerekli olan şartlar bulunmaktadır.
Nitekim yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"... Ve namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz hayasızlıktan ve kötü şeylerden alıkoyan Allah'ın zikri yani namaz ne yüce bir ibadettir." (Ankebut,45).
Kaldı ki Hz. Peygamber (sav) hemen her vesileyle hadislerinde namazın önemini vurgulamış, inananları sürekli bir şekilde uyarmıştır. Hatta bir defasında kendisine Sakil" kabilesinden bir heyet gelmiş ve bu heyet, "kendilerinin namazdan muaf tutulmaları halinde Müslüman olmalarını istemeleri üzerine" Hz. Peygamber (sav) onların bu tekliflerini geri çevirmiş ve şöyle buyurmuştur: "Rükûu yani namazı olmayan bir dinde hayır yoktur."
Yine Hz. Peygamber (sav) bir başka topluma seslenirken de şöyle buyurmuştur:
"Bizimle sizin aranızdaki fark namazdır. Kim namazı terk ederse yani kılmazsa kafirdir."
Namaz Kavramı
Namaz ibadeti, tüm dinlerde ortak olarak bulunan bir kavramdır. Bu, bir tür, Allah'a yalvarma ve yakarış demektir. Salat yani namaz sözcüğü, İslam'ın ortaya koyduğu yeni bir kavram değildir. İslam'dan önce de Araplar namaz anlamındaki "Salat" sözcüğünü "Dua ve istiğfar" anlamında kullanıyorlardı. Salat sözcüğü, aslında "es-Sılatü" sözcüğünden türemedir. Bu da eklemek, ulamak, ulaştırmak ve birleştirmek anlamındadır. Namaz ibadeti de mü'mini, Rabbi olan Allah'a bağladığından, O'na ulaştırdığından dolayı, Allah'ın rahmetine kavuşturması nedeniyle bu manada "Salat" denmiştir. Namaza, iftitah tekbiri denen başlama tekbiriyle yani "Allah-u Ekber" ile başlanır. "Selam" ile sona erer ki, bunun için de gerekli olan şartlar bulunmaktadır.
Nitekim yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"... Ve namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz hayasızlıktan ve kötü şeylerden alıkoyan Allah'ın zikri yani namaz ne yüce bir ibadettir." (Ankebut,45).
Kaldı ki Hz. Peygamber (sav) hemen her vesileyle hadislerinde namazın önemini vurgulamış, inananları sürekli bir şekilde uyarmıştır. Hatta bir defasında kendisine Sakil" kabilesinden bir heyet gelmiş ve bu heyet, "kendilerinin namazdan muaf tutulmaları halinde Müslüman olmalarını istemeleri üzerine" Hz. Peygamber (sav) onların bu tekliflerini geri çevirmiş ve şöyle buyurmuştur: "Rükûu yani namazı olmayan bir dinde hayır yoktur."
Yine Hz. Peygamber (sav) bir başka topluma seslenirken de şöyle buyurmuştur:
"Bizimle sizin aranızdaki fark namazdır. Kim namazı terk ederse yani kılmazsa kafirdir."