İslâm dünyasındaki ahlâk felsefesi çalışmaları, Kındî, Farabî, Râzî ve İbn Sina'ya kadar geri gitmekle bu alanda yazılmış ilk özel ve planlı eser İbn Miskeveyh'e aittir. İbn Miskeveyh'i, daha çok ferdî ahlâk konularının ele alındığı "Tehzibu'l-Ahlâk" adlı eserinden hareketle alanda daha kapsamlı ve felsefî temelleri güçlü eser veren Nasîreddin Tûsî takip etmiştir. Bu bakımdan Tûsî'nin Ahlâk-ı Nâsırî'si, ahlâk felsefesi veya değişik bir deyişle felsefî ahlâk alanında ferdî ahlâk yanında ev idaresi ve devlet yönetimi gibi sosyal hayatın iki temel sahasını da ele alan ilk ahlâk kitabı olma özelliği taşır. Düşünürün diğer ahlâk kitaplarından felsefî niteliği dolayısıyla ayrılan Ahlâk-ı Nâsırî, daha genel bir ifadeyle amelî hikmet alanında daha sonra yapılan çalışmalara örnek olmuş, hatta onlara temel oluşturmuştur. bu kitapta ahlâk felsefesi çalışmalarının genel durumu incelendikten sonra Tûsî'nin kendisinden sonraki çalışmalara yaptığı etkiler, Celaleddin Devvanî, Kınalızâde Ali Efendi ve Muhyî-i Gülşenî örneklerinden hareketle ortaya konmuştur. Araştırma, ahlâk felsefesinin kaynaklarını ve gelişim evrelerini tespit açısından da önem arz etmektedir.
İslâm dünyasındaki ahlâk felsefesi çalışmaları, Kındî, Farabî, Râzî ve İbn Sina'ya kadar geri gitmekle bu alanda yazılmış ilk özel ve planlı eser İbn Miskeveyh'e aittir. İbn Miskeveyh'i, daha çok ferdî ahlâk konularının ele alındığı "Tehzibu'l-Ahlâk" adlı eserinden hareketle alanda daha kapsamlı ve felsefî temelleri güçlü eser veren Nasîreddin Tûsî takip etmiştir. Bu bakımdan Tûsî'nin Ahlâk-ı Nâsırî'si, ahlâk felsefesi veya değişik bir deyişle felsefî ahlâk alanında ferdî ahlâk yanında ev idaresi ve devlet yönetimi gibi sosyal hayatın iki temel sahasını da ele alan ilk ahlâk kitabı olma özelliği taşır. Düşünürün diğer ahlâk kitaplarından felsefî niteliği dolayısıyla ayrılan Ahlâk-ı Nâsırî, daha genel bir ifadeyle amelî hikmet alanında daha sonra yapılan çalışmalara örnek olmuş, hatta onlara temel oluşturmuştur. bu kitapta ahlâk felsefesi çalışmalarının genel durumu incelendikten sonra Tûsî'nin kendisinden sonraki çalışmalara yaptığı etkiler, Celaleddin Devvanî, Kınalızâde Ali Efendi ve Muhyî-i Gülşenî örneklerinden hareketle ortaya konmuştur. Araştırma, ahlâk felsefesinin kaynaklarını ve gelişim evrelerini tespit açısından da önem arz etmektedir.