“Birçok insanın neşe içinde olduğu ve dans ettiği, çok az insanın ise üzgün olduğu ve dans etmediği büyük bir salonda bulunmak gibi. Ve zaman zaman bu ikinci gruptaki az sayıda insan alınıp başka bir odaya götürülüyor ve boğuluyor. Salonda neşe içinde dans eden insanlar bunun farkına bile varmıyor. Aksine, görünen o ki bu onların neşelerine neşe katıyor ve mutluluklarını katlıyor...”
Eski Yunanca “yanmış bitmiş kül olmuş” mealindeki Holokost kelimesiyle de karşılanıyor. Yahudiler arasında Shoah diye anılıyor; İbranicede “belâ” anlamına gelen, İncil'de bir halkı topyekûn mahveden tarihsel ve doğal âfetleri anlatan kelimeyle... Yahudi Soykırımı, insanlık tarihinin en korkunç, en utanç verici suçlarından biri. Onca gaddarlık, onca kötülük arasında onu ayırt eden özelliği: sadece modern teknoloji ve endüstrinin imkânlarıyla değil, modern rasyonalitenin serinkanlılığıyla işlenmiş olması.
Müstesna tarihçi Saul Friedländer, kitabının Nazi iktidarının “İmha Yılları”nı ele alan bu ikinci cildinde, soykırımın mantığını ve işleyiş mekanizmasını anlatıyor. İlk ciltte olduğu gibi, hem Nazilerin hem kurbanların zihniyet dünyasına nüfuz ederek... İktidarın üst katlarından, soykırımı disiplinle icra eden “memurlara”, gündelik hayattaki “yalın” görünümlerine kadar, bütün suretleriyle...
“Küllerin içinden yükselen çığlık...”
- Der Spiegel
“Birçok insanın neşe içinde olduğu ve dans ettiği, çok az insanın ise üzgün olduğu ve dans etmediği büyük bir salonda bulunmak gibi. Ve zaman zaman bu ikinci gruptaki az sayıda insan alınıp başka bir odaya götürülüyor ve boğuluyor. Salonda neşe içinde dans eden insanlar bunun farkına bile varmıyor. Aksine, görünen o ki bu onların neşelerine neşe katıyor ve mutluluklarını katlıyor...”
Eski Yunanca “yanmış bitmiş kül olmuş” mealindeki Holokost kelimesiyle de karşılanıyor. Yahudiler arasında Shoah diye anılıyor; İbranicede “belâ” anlamına gelen, İncil'de bir halkı topyekûn mahveden tarihsel ve doğal âfetleri anlatan kelimeyle... Yahudi Soykırımı, insanlık tarihinin en korkunç, en utanç verici suçlarından biri. Onca gaddarlık, onca kötülük arasında onu ayırt eden özelliği: sadece modern teknoloji ve endüstrinin imkânlarıyla değil, modern rasyonalitenin serinkanlılığıyla işlenmiş olması.
Müstesna tarihçi Saul Friedländer, kitabının Nazi iktidarının “İmha Yılları”nı ele alan bu ikinci cildinde, soykırımın mantığını ve işleyiş mekanizmasını anlatıyor. İlk ciltte olduğu gibi, hem Nazilerin hem kurbanların zihniyet dünyasına nüfuz ederek... İktidarın üst katlarından, soykırımı disiplinle icra eden “memurlara”, gündelik hayattaki “yalın” görünümlerine kadar, bütün suretleriyle...
“Küllerin içinden yükselen çığlık...”
- Der Spiegel