Aslen bir Nakşibendî şeyhi olan Abdurrahman Câminin (v: 883/1478) eserin tam adı Nefehâtü'l-Üns Min Hazarâti'l-Kuds'tür. Eserin aslı, Muhammed b. Hüseyin es-Sülemînin ilk sûfî tabakat kitaplarından olan Tabakâtü's-Sûfiyye'sine dayanır. Abdurrahman Cami, kendi dönemine kadar yetişen sûfîlerin biyografisini de ekleyerek yeniden telif etmiştir. Câmî, Nefehâtü'l-üns'ün giriş bölümünde sûfîlerin söz ve davranışlarının daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla velayet, velî, marifet, arif, tasavvuf, mutasavvıf, melâmetî, âbid, zâhid, hadim, fakir, meczup terimlerini, bunların arasındaki farkları, mucize, keramet ve istidrâc kavramlarını açıklamıştır. Sûfîleri anlatırken kronolojik sırayı veya yaşadıkları bölgeleri esas almamış, tasavvufî hareketlere ve tarikatlara mensup olanları bir arada anlatmaya çalışmıştır. Böylece eser bir tür tasavvuf tarihi niteliği kazanmış ve tasavvuf tarihi bakımından değerli bir eser olmuştur.
Nefehâtü'l-Üns daha sonra yazılan bu tür birçok esere kaynaklık etmiştir. Günümüzde de menkıbe kitapları arasında en çok rağbet gören eserlerin başında yer almaktadır.
Aslen bir Nakşibendî şeyhi olan Abdurrahman Câminin (v: 883/1478) eserin tam adı Nefehâtü'l-Üns Min Hazarâti'l-Kuds'tür. Eserin aslı, Muhammed b. Hüseyin es-Sülemînin ilk sûfî tabakat kitaplarından olan Tabakâtü's-Sûfiyye'sine dayanır. Abdurrahman Cami, kendi dönemine kadar yetişen sûfîlerin biyografisini de ekleyerek yeniden telif etmiştir. Câmî, Nefehâtü'l-üns'ün giriş bölümünde sûfîlerin söz ve davranışlarının daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla velayet, velî, marifet, arif, tasavvuf, mutasavvıf, melâmetî, âbid, zâhid, hadim, fakir, meczup terimlerini, bunların arasındaki farkları, mucize, keramet ve istidrâc kavramlarını açıklamıştır. Sûfîleri anlatırken kronolojik sırayı veya yaşadıkları bölgeleri esas almamış, tasavvufî hareketlere ve tarikatlara mensup olanları bir arada anlatmaya çalışmıştır. Böylece eser bir tür tasavvuf tarihi niteliği kazanmış ve tasavvuf tarihi bakımından değerli bir eser olmuştur.
Nefehâtü'l-Üns daha sonra yazılan bu tür birçok esere kaynaklık etmiştir. Günümüzde de menkıbe kitapları arasında en çok rağbet gören eserlerin başında yer almaktadır.