9786055711276
450874
https://www.kitapvekahve.com/neler-yapmadik-su-vatan-icin
Neler Yapmadık Şu Vatan İçin Milliyetçilik, Medya ve Hrant Dink Cinayeti
16.00
Tabancaları ateşlemeden önce, daha isabetli atış yapmak için tetikte bulunan boşluğu almak gerekir. İşaret parmağıyla hafifçe tetik çekilir, boşluk alınır ve geriye tetiğe yüklenip ateşleme yapmak kalır. Dink'i öldüren silahın tetiğini, fanatik milliyetçi söylemin yarattığı Ogün Samast çekti. Tetik boşluğunu alan ise "medyadaki kışkırtıcı yayınlar"dı. "Neler Yapmadık Şu Vatan İçin", Türkiye'de milliyetçilik, medya ve Hrant Dink cinayeti üçgenindeki soru işaretlerine ışık tutuyor.
Gazeteci Şükran Pakkan, akademik temelli bu araştırma dosyasıyla Dink cinayetine neden olan toplumsal iklimi sorguluyor. Milliyetçilik olgusu ve tarihinden yola çıkılarak, bugüne dek öldürülen gazetecilerin hikayeleriyle ilerleyen araştırmada, medyanın söylemleri masaya yatırılıyor.
Türkiye'de, milliyetçiliğin Osmanlı'dan günümüze kadar değişen sürecinin akıcı bir dille anlatıldığı araştırmada, farklı milliyetçilik anlayışları üzerinde durulurken, Türkiye'deki medyanın milliyetçilikle ilişkisi de sorgulanıyor. Gazeteci cinayetlerini daha iyi okuyabilmek için de Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar saldırılarda hayatlarını kaybeden 63 gazetecinin hikayesine yer veriliyor ve gazeteciyi susturma içgüdüsünün hiç değişmediğine vurgu yapılıyor.
"Neler Yapmadık Şu Vatan İçin", fanatik milliyetçilik boyutuyla asla unutulmayacak Dink cinayetinin arkasındaki medyanın söylemini geniş bir basın taraması ve yorumlarla sorguluyor. Öldürülen gazeteciler listesinde 62. sırada yer alan Dink'in medya tarafından nasıl ele alındığı, akademik kriterlere göre yapılan irdelemeyle gözler önüne seriliyor. Çalışmada, Dink cinayeti öncesi ve sonrasındaki süreçte gazetelerde yayınlanan haber, yorum ve köşe yazıları tek tek inceleniyor. Sonuçta, yazılı basında Dink'in kamuoyuna nasıl tanıtıldığı, hakkında nasıl bir algı yaratıldığı ve medyanın oluşan bu zihniyet iklimine nasıl bir katkı sağladığı ortaya çıkıyor. Ayrıca çalışmada söylemleriyle irdelenen gazetelerin genel yayın yönetmenlerine söz hakkı tanınıyor.
Ve Pakkan, kitabına adını veren Orhan Veli'nin şu şiiriyle başlıyor zihniyeti sorgulamaya:
Neler yapmadık şu vatan için
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik...
Tabancaları ateşlemeden önce, daha isabetli atış yapmak için tetikte bulunan boşluğu almak gerekir. İşaret parmağıyla hafifçe tetik çekilir, boşluk alınır ve geriye tetiğe yüklenip ateşleme yapmak kalır. Dink'i öldüren silahın tetiğini, fanatik milliyetçi söylemin yarattığı Ogün Samast çekti. Tetik boşluğunu alan ise "medyadaki kışkırtıcı yayınlar"dı. "Neler Yapmadık Şu Vatan İçin", Türkiye'de milliyetçilik, medya ve Hrant Dink cinayeti üçgenindeki soru işaretlerine ışık tutuyor.
Gazeteci Şükran Pakkan, akademik temelli bu araştırma dosyasıyla Dink cinayetine neden olan toplumsal iklimi sorguluyor. Milliyetçilik olgusu ve tarihinden yola çıkılarak, bugüne dek öldürülen gazetecilerin hikayeleriyle ilerleyen araştırmada, medyanın söylemleri masaya yatırılıyor.
Türkiye'de, milliyetçiliğin Osmanlı'dan günümüze kadar değişen sürecinin akıcı bir dille anlatıldığı araştırmada, farklı milliyetçilik anlayışları üzerinde durulurken, Türkiye'deki medyanın milliyetçilikle ilişkisi de sorgulanıyor. Gazeteci cinayetlerini daha iyi okuyabilmek için de Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar saldırılarda hayatlarını kaybeden 63 gazetecinin hikayesine yer veriliyor ve gazeteciyi susturma içgüdüsünün hiç değişmediğine vurgu yapılıyor.
"Neler Yapmadık Şu Vatan İçin", fanatik milliyetçilik boyutuyla asla unutulmayacak Dink cinayetinin arkasındaki medyanın söylemini geniş bir basın taraması ve yorumlarla sorguluyor. Öldürülen gazeteciler listesinde 62. sırada yer alan Dink'in medya tarafından nasıl ele alındığı, akademik kriterlere göre yapılan irdelemeyle gözler önüne seriliyor. Çalışmada, Dink cinayeti öncesi ve sonrasındaki süreçte gazetelerde yayınlanan haber, yorum ve köşe yazıları tek tek inceleniyor. Sonuçta, yazılı basında Dink'in kamuoyuna nasıl tanıtıldığı, hakkında nasıl bir algı yaratıldığı ve medyanın oluşan bu zihniyet iklimine nasıl bir katkı sağladığı ortaya çıkıyor. Ayrıca çalışmada söylemleriyle irdelenen gazetelerin genel yayın yönetmenlerine söz hakkı tanınıyor.
Ve Pakkan, kitabına adını veren Orhan Veli'nin şu şiiriyle başlıyor zihniyeti sorgulamaya:
Neler yapmadık şu vatan için
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.