Yaklaşık yirmi tane kadar Kızılderili büyük bir ateşin etrafında savaş cığlıkları atarak dans ediyorlardı. Ellerinde baltalar ve oklar, yüzlerinde savaş boyaları vardı.
Başlarındaki tavuk tüylerini bile ihmal etmemişlerdi.
Dahası, sarı saçlı mavi gözlü bir genç kız, ateşin hemen yanıbaşındaki bir çam ağacına bağlanmıştı.
Başka bir çam ağacının altında ise orta boy bir Kızılderili çadırı kurulmuştu. Çadırın önünde iki yaşlı Kızılderili çubuk tüttürüyorlardı.
Yine Kızılderili iki kadın ise bir köşede ellerindeki fildişi kolyeleri tamir ediyorlardı.
Mahmut şaşkındı:
-Abi, bütün bunlar ne demek oluyor? diye sordu.
Yaklaşık yirmi tane kadar Kızılderili büyük bir ateşin etrafında savaş cığlıkları atarak dans ediyorlardı. Ellerinde baltalar ve oklar, yüzlerinde savaş boyaları vardı.
Başlarındaki tavuk tüylerini bile ihmal etmemişlerdi.
Dahası, sarı saçlı mavi gözlü bir genç kız, ateşin hemen yanıbaşındaki bir çam ağacına bağlanmıştı.
Başka bir çam ağacının altında ise orta boy bir Kızılderili çadırı kurulmuştu. Çadırın önünde iki yaşlı Kızılderili çubuk tüttürüyorlardı.
Yine Kızılderili iki kadın ise bir köşede ellerindeki fildişi kolyeleri tamir ediyorlardı.
Mahmut şaşkındı:
-Abi, bütün bunlar ne demek oluyor? diye sordu.