“Bak oğul! Duygu ve düşünce birliğinin gücünü hiçbir yerde bulamazsın. Bu içten bağlılık, samimi hissediş; sevgi ve saygıyı da temellendirir. Koruyucu harç gibi bir zırh oluşturur insanda. Bu yüzden birbirini kollama ve yardımlaşma duygusunu Türk terk edemez. Bu erdem, kendini paylaşma duygusuyla hissettirir. Paylaşmada cömertliğin verdiği sevinçle gözleri ışıl ışıl parlayan yüce gönüllerin mutluluğunu görür ve yaşarsın. Bu duygu aynı geçmişe sahip olmanın ve aynı geleceği kurma isteğinin bir yansıması olarak karşına çıkar. Bir bütüne ait olmanın hazzı ve o bütünle geleceğe yürüme idealinin kararlılığı her hâliyle kendini belli eder. Orada dayanışma, sevgiyle bütünleşerek mutluluğa ulaşır. İşte yaşadığın mutluluk, budur.”
“Bak oğul! Duygu ve düşünce birliğinin gücünü hiçbir yerde bulamazsın. Bu içten bağlılık, samimi hissediş; sevgi ve saygıyı da temellendirir. Koruyucu harç gibi bir zırh oluşturur insanda. Bu yüzden birbirini kollama ve yardımlaşma duygusunu Türk terk edemez. Bu erdem, kendini paylaşma duygusuyla hissettirir. Paylaşmada cömertliğin verdiği sevinçle gözleri ışıl ışıl parlayan yüce gönüllerin mutluluğunu görür ve yaşarsın. Bu duygu aynı geçmişe sahip olmanın ve aynı geleceği kurma isteğinin bir yansıması olarak karşına çıkar. Bir bütüne ait olmanın hazzı ve o bütünle geleceğe yürüme idealinin kararlılığı her hâliyle kendini belli eder. Orada dayanışma, sevgiyle bütünleşerek mutluluğa ulaşır. İşte yaşadığın mutluluk, budur.”