Oğlumun Öyküsü, Nobel ödülü sahibi Nadine Gordimer'in yazarlık tarihçesindeki önemli bir dönüm noktasıdır. Önceki kitaplarında Gordimer ırk ayrımının şiddetle yaşandığı, ırkçılığa karşı insanüstü bir direncin sürdürüldüğü Güney Afrika'daki beyazların yaşam tarzını, kara derililere yaptıkları zulmü beyazların ağzından yazmıştı. Oğlumun Öyküsü'ndeyse hem beyazlarla siyahları ayıran somut sınırı aşarak siyahların yaşam koşullarını irdeliyor, hem de romanı siyahların ağzından, onların bakış açısıyla aktarıyor. Romanın kahramanı Oğulcuk (Sonny) kara derili, kültürlü, kendi halinde bir öğretmendir. Irkçı Apartheid yönetiminin kitlesel kıyımlara başlamasıyla direnişçilere katılır ve hareketin liderlerinden biri olur. Tutuklanır, hapse girer. Hapisteyken davasıyla ilgilenen uluslararası bir insan hakları kuruluşunun temsilcisi beyaz kadınla yaşadığı tutkulu aşk, bu kitaba aynı zamanda unutulmaz bir aşk romanı niteliği kazandırıyor.
Oğlumun Öyküsü, Nobel ödülü sahibi Nadine Gordimer'in yazarlık tarihçesindeki önemli bir dönüm noktasıdır. Önceki kitaplarında Gordimer ırk ayrımının şiddetle yaşandığı, ırkçılığa karşı insanüstü bir direncin sürdürüldüğü Güney Afrika'daki beyazların yaşam tarzını, kara derililere yaptıkları zulmü beyazların ağzından yazmıştı. Oğlumun Öyküsü'ndeyse hem beyazlarla siyahları ayıran somut sınırı aşarak siyahların yaşam koşullarını irdeliyor, hem de romanı siyahların ağzından, onların bakış açısıyla aktarıyor. Romanın kahramanı Oğulcuk (Sonny) kara derili, kültürlü, kendi halinde bir öğretmendir. Irkçı Apartheid yönetiminin kitlesel kıyımlara başlamasıyla direnişçilere katılır ve hareketin liderlerinden biri olur. Tutuklanır, hapse girer. Hapisteyken davasıyla ilgilenen uluslararası bir insan hakları kuruluşunun temsilcisi beyaz kadınla yaşadığı tutkulu aşk, bu kitaba aynı zamanda unutulmaz bir aşk romanı niteliği kazandırıyor.