“– Vursana lan!
Susuyordu.
– Vur!
Ellerim hâlâ arkada bağlıydı. Ne yapmaya çalıştığım hakkında en ufak
bir fikrim yoktu. Burnuyla burnum arasında en fazla on santim vardı ve
ben aklıma gelen en yaratıcı küfürleri birbiri ardına sıralıyor; bu olgun,
zengin çocuğunu tahrik etmeye çalışıyordum.
Niye geldin lan götün yemeyecekse!
Sonunda vurdu. Acemice bir sağ kroşemsi.”
Yirmili yaşlarda bir boksör, hafif aksak, hafif flaneur. Kirli, gürültülü
şehir, yorgun ve tekdüze... Gardını düşürmeyeceksin şu hayatta...
Salatanın üzerinde bolca zeytinyağı gezdirmeli, altı bire kapı almalı...
Çift forvetle maça çıkmalı, Maltepe'den Güvenpark'a yürümeli...
Müziksiz olmuyor, bir şeyler çalmalı, Led Zeppelin filan... Sol direk,
sağ kroşe...
Giray Kemer, zamanın ruhunu anlatıyor. Büyük laflar etmeden, bazen
kaçarak bazen yüzleşerek, naif ve usul usul... Bir ateş böceği yanıp
sönüyor.
Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı...
“– Vursana lan!
Susuyordu.
– Vur!
Ellerim hâlâ arkada bağlıydı. Ne yapmaya çalıştığım hakkında en ufak
bir fikrim yoktu. Burnuyla burnum arasında en fazla on santim vardı ve
ben aklıma gelen en yaratıcı küfürleri birbiri ardına sıralıyor; bu olgun,
zengin çocuğunu tahrik etmeye çalışıyordum.
Niye geldin lan götün yemeyecekse!
Sonunda vurdu. Acemice bir sağ kroşemsi.”
Yirmili yaşlarda bir boksör, hafif aksak, hafif flaneur. Kirli, gürültülü
şehir, yorgun ve tekdüze... Gardını düşürmeyeceksin şu hayatta...
Salatanın üzerinde bolca zeytinyağı gezdirmeli, altı bire kapı almalı...
Çift forvetle maça çıkmalı, Maltepe'den Güvenpark'a yürümeli...
Müziksiz olmuyor, bir şeyler çalmalı, Led Zeppelin filan... Sol direk,
sağ kroşe...
Giray Kemer, zamanın ruhunu anlatıyor. Büyük laflar etmeden, bazen
kaçarak bazen yüzleşerek, naif ve usul usul... Bir ateş böceği yanıp
sönüyor.
Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı...