İnsan ve ölüm. Doğum ve ölüm, yeryüzün-deki her canlı için değişmez, evrensel bir gerçek, varoluşun temel şartıdır. İnsanların başına gelen en belirleyici, en eşitlikçi, en kaçınılmaz ve en nihai gerçektir ölüm. Ölüm tüm insanlar için gerçekleşmesi en muhtemel olan şeydir. Var olmak sürekli ölümlü olmaktır, ölüme aday olmaktır, ölümle iç içe olmaktır, ölüme mahkûm olmaktır ve hatta ölümde olmaktır. Doğum ve ölümün dışında her şey insan için bir seçim konusudur, en azından insana bir direnme, davranma hakkı verir. Ölüm ise seçilen bir şey değil katlanılan bir şeydir, zorunludur. Yaşamak biraz da kendini ölüme göre kurmak ya da ölümün içinde oluşturmaktır.
İnsan ve ölüm. Doğum ve ölüm, yeryüzün-deki her canlı için değişmez, evrensel bir gerçek, varoluşun temel şartıdır. İnsanların başına gelen en belirleyici, en eşitlikçi, en kaçınılmaz ve en nihai gerçektir ölüm. Ölüm tüm insanlar için gerçekleşmesi en muhtemel olan şeydir. Var olmak sürekli ölümlü olmaktır, ölüme aday olmaktır, ölümle iç içe olmaktır, ölüme mahkûm olmaktır ve hatta ölümde olmaktır. Doğum ve ölümün dışında her şey insan için bir seçim konusudur, en azından insana bir direnme, davranma hakkı verir. Ölüm ise seçilen bir şey değil katlanılan bir şeydir, zorunludur. Yaşamak biraz da kendini ölüme göre kurmak ya da ölümün içinde oluşturmaktır.