Ölüm ilanları üzerinden hayatı okumak...
Ah o ilanlar, o vedanın ilanı, o “son ses!” Herkesin ardından heykeller dikilemeyeceğine, anıtlar yapılamayacağına göre sözcüklerle, duygu patlamalarıyla veda edilir çoğunlukla “giden”e ve gazete sayfalarında rastlarız o vedalara. Her birinde sevgi yağmurları, pişmanlıklar, “keşke”ler... Kayıptan sonra ortaya çıkan bastırılmış duygular, o güne kadar söylenmemiş sözler:
Keşke;
Üzmeseydim
Şeytana uymasaydım
Yalan söylemeseydim
O son yılbaşını onlarla geçirseydim
Sert konuşmasaydım
Kalbini kırmasaydım...
İşte o “keşke”lerin en anlamlı yansıması, ölüm ilanları.
Ölümü ilan ederken bin bir duygu, bin bir ses, bin bir sesleniş.
Kimi zaman da bir duygu okyanusunda aslında insanlık, barış, huzur ve sevgi adına kanat çırpan beyaz güvercinler...
Hakan Tartan bu kitabında, son 100 yıldan, tanınmış-tanınmamış birçok kişinin ölüm ilanını inceledi, bunlardan örnekler yansıttı kitabına; kah yürek paralayan, kah gülümseten...
Ölüm ilanları üzerinden hayatı okumak...
Ah o ilanlar, o vedanın ilanı, o “son ses!” Herkesin ardından heykeller dikilemeyeceğine, anıtlar yapılamayacağına göre sözcüklerle, duygu patlamalarıyla veda edilir çoğunlukla “giden”e ve gazete sayfalarında rastlarız o vedalara. Her birinde sevgi yağmurları, pişmanlıklar, “keşke”ler... Kayıptan sonra ortaya çıkan bastırılmış duygular, o güne kadar söylenmemiş sözler:
Keşke;
Üzmeseydim
Şeytana uymasaydım
Yalan söylemeseydim
O son yılbaşını onlarla geçirseydim
Sert konuşmasaydım
Kalbini kırmasaydım...
İşte o “keşke”lerin en anlamlı yansıması, ölüm ilanları.
Ölümü ilan ederken bin bir duygu, bin bir ses, bin bir sesleniş.
Kimi zaman da bir duygu okyanusunda aslında insanlık, barış, huzur ve sevgi adına kanat çırpan beyaz güvercinler...
Hakan Tartan bu kitabında, son 100 yıldan, tanınmış-tanınmamış birçok kişinin ölüm ilanını inceledi, bunlardan örnekler yansıttı kitabına; kah yürek paralayan, kah gülümseten...