Farklı yazarlarca farklı şekillerde tanımlanan “şövalyelik” terimi bazı durumlarda bir olgu bazı durumlarda ise bir kurum olarak ele alınmaktadır. Bu ayrımı yapmak genel anlamda zor olsa da bu kavramı şövalyelerin ilk kez ortaya çıktığı 9. yüzyılın başlarında bir olgu ilerleyen zamanlarda ise yaşanan gelişmeler ve şövalye sayısının artması ile bir kurum olarak ele almanın daha doğru olduğu söylenebilir.
Zulüm ve karmaşa sonucu bir nevi zorunlu olarak ortaya çıkan, feodalizm ile önem kazanan, Haçlı Seferleri ile adını duyuran ve Endüstri Devrimi sonrasında tamamen ortadan kalkan şövalyelik kurumunun başlangıç ve bitişi kesin tarihlerle belirlenememekle birlikte, etkili olduğu süre içerisinde topluma önemli katkılar sağladığı üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Bu kitapta yapılmaya çalışılan şey, bir Batı kurumu olan şövalyeliği her yönüyle Türk okurlara tanıtmak, şövalyelikle birlikte bizde muadili olan kurumlara dikkat çekmektir.
Farklı yazarlarca farklı şekillerde tanımlanan “şövalyelik” terimi bazı durumlarda bir olgu bazı durumlarda ise bir kurum olarak ele alınmaktadır. Bu ayrımı yapmak genel anlamda zor olsa da bu kavramı şövalyelerin ilk kez ortaya çıktığı 9. yüzyılın başlarında bir olgu ilerleyen zamanlarda ise yaşanan gelişmeler ve şövalye sayısının artması ile bir kurum olarak ele almanın daha doğru olduğu söylenebilir.
Zulüm ve karmaşa sonucu bir nevi zorunlu olarak ortaya çıkan, feodalizm ile önem kazanan, Haçlı Seferleri ile adını duyuran ve Endüstri Devrimi sonrasında tamamen ortadan kalkan şövalyelik kurumunun başlangıç ve bitişi kesin tarihlerle belirlenememekle birlikte, etkili olduğu süre içerisinde topluma önemli katkılar sağladığı üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Bu kitapta yapılmaya çalışılan şey, bir Batı kurumu olan şövalyeliği her yönüyle Türk okurlara tanıtmak, şövalyelikle birlikte bizde muadili olan kurumlara dikkat çekmektir.