Türkiye söz konusu olunca "tarih tekerrürden ibarettir" sözünün ne denli gerçek olabileceğini kanıtlıyor bu kitabıyla.
Birinci Dünya Savaşı sonrasının yorgun Anadolu'sunu adımlayan, gördüğü çıplak gerçeği fotoğraf çekercesine betimleyen, gelişmelerin aynı toprağı paylaşan farklı milletler üzerindeki etkisini derin analizlerle aktaran Endres, bir yandan da Osmanlı'nın çöküşüne ve onun küllerinden Cumhuriyet'in doğuşuna uzanan olaylar silsilesini birbirine ekleyerek ortaya benzersiz bir Türkiye panoraması çıkarıyor.
Okunmaya değer hemen her kitapta olduğu gibi, Endres'in kitabının öznesinde de insan yer alıyor; önce savaşlar başlatan sonra da barış dolu günleri özleyen, yerküreyi cennet veya cehenneme döndürme kudretine sahip olduğundan kendine tanrısal payeler biçen insan... Ve Endres bu kitapta gerçekte neyi irdelediğini de şu sözlerle açıklıyor: "Her şeyin ölçü birimi insandır ve öyle de kalacaktır."
Türkiye söz konusu olunca "tarih tekerrürden ibarettir" sözünün ne denli gerçek olabileceğini kanıtlıyor bu kitabıyla.
Birinci Dünya Savaşı sonrasının yorgun Anadolu'sunu adımlayan, gördüğü çıplak gerçeği fotoğraf çekercesine betimleyen, gelişmelerin aynı toprağı paylaşan farklı milletler üzerindeki etkisini derin analizlerle aktaran Endres, bir yandan da Osmanlı'nın çöküşüne ve onun küllerinden Cumhuriyet'in doğuşuna uzanan olaylar silsilesini birbirine ekleyerek ortaya benzersiz bir Türkiye panoraması çıkarıyor.
Okunmaya değer hemen her kitapta olduğu gibi, Endres'in kitabının öznesinde de insan yer alıyor; önce savaşlar başlatan sonra da barış dolu günleri özleyen, yerküreyi cennet veya cehenneme döndürme kudretine sahip olduğundan kendine tanrısal payeler biçen insan... Ve Endres bu kitapta gerçekte neyi irdelediğini de şu sözlerle açıklıyor: "Her şeyin ölçü birimi insandır ve öyle de kalacaktır."