Büyük bir özveri ve titiz bir çalışma ile oluşturulan bu kitapta; Keban'da; Borfil Usta'nın yaptırdığı ve hâlâ suyu akmakta olan çeşmenin eski halini zihninizde canlandıracak, Maden göçüğünde can veren işçi Bavli ile çakılcı İlya'nın çığlıklarını ve arkalarından yakılan ağıtları tekrar tekrar duyacak, Esseyyid Süleyman Efendi'nin Kürtkendi Camii minaresinden okuduğu ezanla namaza kıyam edecek, Paşa Pınarından bir tas su içerek Palu Çarşı Mahallesi'nden geçip Keban Suk-ı Sultanisinde dolaşacak, Müderris Mevlüt Efendi'nin Keban'da başarılı talebelerine dağıttığı akide şekerinden almak için sıraya girecek, Keban özelinden bakıldığında Osmanlı'nın sona doğru hızla sürüklenişini hayretle görecek, Kısacası: Keban'ın, arşivlerin tozlu raflarında unutulmuş; gizemli ve hüzünlü tarihiyle yüzleşmiş olacaksınız.
-Levent Bilgin-
Sabit Bilgin Bey'in bu eseri: Büyük zahmet ve gayretlerle, ince elenip sık dokunmuş, ipekten bir "Atlas-ı Vatan"dır. "Eşkâl-i Zaman"dır. "Der-Beyân-ı Vasf-ı Keban"dır. Aş ekmek peşinde, yüzü kara madencinin, kazmayla ölüm kuyularında yazdığı nurdan bir destandır. Kısacası bu kitap Keban'dır.
-Ahmet Bayındır-
Büyük bir özveri ve titiz bir çalışma ile oluşturulan bu kitapta; Keban'da; Borfil Usta'nın yaptırdığı ve hâlâ suyu akmakta olan çeşmenin eski halini zihninizde canlandıracak, Maden göçüğünde can veren işçi Bavli ile çakılcı İlya'nın çığlıklarını ve arkalarından yakılan ağıtları tekrar tekrar duyacak, Esseyyid Süleyman Efendi'nin Kürtkendi Camii minaresinden okuduğu ezanla namaza kıyam edecek, Paşa Pınarından bir tas su içerek Palu Çarşı Mahallesi'nden geçip Keban Suk-ı Sultanisinde dolaşacak, Müderris Mevlüt Efendi'nin Keban'da başarılı talebelerine dağıttığı akide şekerinden almak için sıraya girecek, Keban özelinden bakıldığında Osmanlı'nın sona doğru hızla sürüklenişini hayretle görecek, Kısacası: Keban'ın, arşivlerin tozlu raflarında unutulmuş; gizemli ve hüzünlü tarihiyle yüzleşmiş olacaksınız.
-Levent Bilgin-
Sabit Bilgin Bey'in bu eseri: Büyük zahmet ve gayretlerle, ince elenip sık dokunmuş, ipekten bir "Atlas-ı Vatan"dır. "Eşkâl-i Zaman"dır. "Der-Beyân-ı Vasf-ı Keban"dır. Aş ekmek peşinde, yüzü kara madencinin, kazmayla ölüm kuyularında yazdığı nurdan bir destandır. Kısacası bu kitap Keban'dır.
-Ahmet Bayındır-